Hüseyin YAREN


DARENDE TOPRAKLARI İÇİN TARİHİ MÜCADELE

Memluklü - Eretna - Dulkadirli Mücadelesi


Türkiye tarihini yakından ilgilendiren İlhanlı Devleti’nin (1256-1336) dağılmasından sonra, Anadolu ve Ortadoğu’da meydana gelen otorite boşluğu sonucu yeni Türk ve Müslüman siyasi teşekkülleri tarih sahnesine çıktı. Türk hakimiyet anlayışının tabii sonucu olarak bu devletlerin her biri diğerini kontrolü altına almak istemekteydi. Bulundukları coğrafi konum, ve ortaya koydukları eserlere göre, Memluklar, Akkoyunlular, Safeviler, Ramazanoğulları, Karamanoğulları, Eretnaoğulları ve Dulkadiroğulları bölgede önemli roller oynadılar. Adı geçen Türk beylik ve devletleri arasında sürüp giden çekişmeler sırasında Darende, sık sık el değiştirdi ve bu yüzden imar veya tahrip edildi. Bunlar arasında Darende ile en fazla ilişkisi olan devlet, Memluklular, Eratnaoğulları ve Dulkadiroğulları ve nihayet Osmanlı Devleti oldu. Darende’nin siyasi tarihi, bu devletler arasındaki ilişkiler zikredilmeden ortaya konamaz. 

İlhanlılar’ın siyasi çekişmelere daldıkları sırada Anadolu’nun genel valisi Celayiri Hasan, saltanat kavgası için Anadolu’dan ayrılırken Uygur Türkleri’nden olan Eretna’yı kendisine vekil olarak bıraktı. Celayiri Hasan’ın bir daha geriye dönmemesi üzerine Eretna, Sivas ve Darende çevresinde en büyük nüfuza sahip oldu. Ebu Said Bahadır Han adına Sivas’ın idaresini elinde bulunduran İlhanlı valisi Alaaddin Eretna, Timurtaş’ın Memluklar’a sığınması üzerine, iktidar boşluğundan istifade ederek Orta Anadolu’da kontrolü sağladı ve Eretna Devleti’ni (1335-1390) kurdu. İlhanlı valisi olması hasebiyle bir süre için hem İlhanlı beyleri hem de Anadolu’da bulunan Türk beylerini rahatsız etmeyen akıllıca bir siyaset izledi. Ebu Said Bahadır Han’ın vefatından sonra, bölgedeki Memluk nüfuzunun önemli ölçüde artacağı görülmekteydi. Nitekim öyle de oldu. Ebu Said Bahadır Han’ın ölümünün ardından Memluklar’ın Besni valisi İzzeddin Özdemir el-Nurî, yanında bulunan bazı Türkmen beyleri ile birlikte Darende’yi ele geçirmek üzere 1336’da harekete geçti. Darende halkı bu orduya karşı koymayarak şehri Memluklu ordusuna teslim etti. 

Eretna Bey, Darende kalesinin muhafızlığına Hadim Mercan’ı tayin etmişti. Mercan, şehrin alınmasından önce önemli bir iş için Eretna Bey’in yanına gitmişti. Bunu haber alan Elbistan Beyi Zeynüddin Karaca Bey, Türkmen beylerinden Gergerlioğlu Ali, Gündüloğlu İbrahim ve Bunadaş oğlu Halil’i kırk kişi ile birlikte Darende üzerine gönderdi. Bu beyler Darende kalesi içinden bir adamı elde ettiler. Bu şahıs, gelen beyleri ve beraberindekileri kale bedeninden iplerle çekerek içeri aldı. Bunlar da Eretna’nın adamlarını öldürüp kaleyi Memluklu sultanı adına zapt ederek Dülkadir oğlu Karaca’ya teslim ettiler. 

Darende’nin alınması, Karaca Bey ile Eretna arasında kanlı bir muharebenin başlamasına sebep oldu. Eretna bey, bazı kayıtlara göre, aynı yıl içinde bazılarına göre de bir yıl sonra Darende’yi geri almak düşüncesi ile Dulkadiroğlu Karaca Bey üzerine yürüdü. Yapılan muharebe sonunda her iki taraftan 500 kadar kayıp verildi. Eretna bey muharebe meydanından çekildi. Karaca Bey ise hem rakibinin oğlunu esir aldı. Hem de zengin bir ganimet ele geçirdi. Eretna ile Memluk Devleti arasında karşılıklı güvene dayalı ve devamlı bir ilişki bir türlü kurulamadı. Çünkü her bir tarafın siyasi hedefleri birbirine zıt idi. Alaaddin Eretna’nın hedefi bağımsızlığını kazanmaktı. Nitekim çok geçmeden tahminen Memlüklü hükümdarının  ölümünden sonra 1341’de Mısırla alakasını kesti ve bağımsızlığını ilan etti. Bu sırada Memluklu emirleri arasındaki iç çekişmelerden istifade ederek Darende’yi de topraklarına kattı. Ancak daha sonra güç durumda kalınca Memluk Devleti’nin tabiiyetini kabul etmek zorunda kaldı. Bu arada eski düşmanı Dulkadiroğlu Karaca Bey ile Memluklu Devleti’ne karşı ittifak yapması her ikisini birbirine yaklaştırdı. Sivas ve Kayseri çevresinde önemli bir güç olarak kendisini hissettirdi. Eretna’dan sonra oğlu Nasırüddin Mehmet Bey idareyi ele aldı. Ancak bunların hiçbirisi Alaaddin Eretna gibi tecrübeli ve iyi bir devlet adamı olamayınca kısa bir süre sonra Eretna Beyliği’nde zaafiyet belirtileri görüldü ve yıkıldı. Eretna’nın neslinden gelenler bir süre mücadele ederek Sivas bölgesinde hüküm sürdüler. Bu devirde Eretna beylerinin zaafiyetinden yararlanan Memluklar, 1362’de Darende’yi ülkelerine kattılar.