Malatya da yerel gazeteler, televizyonlar alt haber olarak bir çırpıda geçtiler. Konu ilgi de görmedi, dikkat te çekmedi, bir yerlerde de konuşulmadı. Zaten bir akademik araştırma beklentimiz yok. Bunu beklemiyoruz da, sosyal medyada güncel memleket havadisleri yapan Darende sevdalısı dostlar da maalesef sayfalarına taşımadılar. Darende de nüfus azalmasını. TUİK tarafından yıllık bazda açıklanan verilerde gözüken yine aynı rutin sonuç, azalıyoruz. Bir Malatya, Yeşilyurt, Darende spor futbol maçının sonuçları kadar ilgi görmedi bu kayıplar, yazılıp çizilmedi, yorumlar yapılmadı. Maalesef o hafta ligden düşmek, bir üst lige çıkmak daha fazla konuşuldu tartışıldı. Demek ki kimsenin memleket hakkında böyle bir derdi, endişesi yok. Lakin 7000 yıllık tarihiyle Darende’mizin derdi var sevgili arkadaşım, derdi var! Memleketim dediğimiz bu toprakların derdi var.
Nüfusumuzdan bahsediyorum, azalan nüfusumuzdan kaybettiğimiz gücümüzü konuşuyorum. Nüfus siyasi güç demektir, ekonomik güç demektir, milli güç demektir. Bakın tablomuz bu; 2008 de 35.341 iken 2019 da 26.166 kişiyiz. Nüfusun dörtte biri kayıp, toprağını anasını atasını bırakarak göçmüşüz, dört kişiden birimiz yanımızda değil. Gazetelerde son on yılı karıştırdım, aynı başlığa yakın onlarca haber okudum; azaldık, yine azaldık, Darende’nin nüfusu azalıyor. Ne kadar yazılırsa yazılsın demek ki bizler için bu yazılanlar çizilenler bir şey ifade etmedi. Merkezi ve yerel yetkililerin bu konu üzerinde ürettiği önleyici bir kazanım da uygulama da maalesef ki yok. Benim büyük sorunum var arkadaş, adı “GÖÇ”.
Artık memleketimde kendi toprağımda karnımı doyurmak istiyorum. Evlatlarımın titreyen sesleri uzak diyarlardan gurbet ellerinden gelmesin, bu toprağın kokusuna hasret kalmasınlar istiyorum. Sılada öyle yaşanmış hikâyeler, kaybolmuş hayatlarımız var ki onu bilenler bilir. Geri dönemeyen içi kan ağlayan ne çok yüreğimiz var dışarıda. Gurbete gidenlerin hepsinin bir eli yağda bir eli bal damı sanıyorsunuz. Gariplik nedir bilir misiniz? Arkanızın olmadığını hiç düşündünüz mü? Hep böylemi yazıldı bu güzel beldenin güzel yürekli evlatlarının alın yazısı? Gurbetteki gariplik hep benim insanıma mı düştü? Kapanmış kapıları açma zamanı geldi geçiyor. Geri dönüşler başlamalı, buna emek verilmeli. Bizler ivedi olarak çözüm aramak, bulmak, uygulamak zorundayız. Köy kalkınma projeleri, alternatif ürünler, turizm çeşitliliği, eğitimde kalitenin artırılması, geleceğin meslekleri yeterliliğindeki meslek yüksekokulu bölümlerinin açılması, ürün pazarlama, kooperatifçilik ve buna benzer uygulanmış, uygulanabilir kalkınma modelleri var. Gidenler dönmeseler de bu gidişi durdurmak önceliğimiz olmalı. En önemli zenginliğimiz vatanına bayrağına dinine devletine bağlı, ahlaklı, güvenilirliği olan insanımız.
Belediye başkanımız Sayın Özkan’dan ricam odur ki, her yıl rutin olarak yapılan Darende Zanzibar Güreşleri başlıklı kültür etkinlikleri programı içerisine bu yıl farklı bir etkinlik ilave edilmeli. “Darende de göç sorunu ve önlemler” başlıklı bir sempozyum veya panel tertip edile bilir. Buraya alanında uzman, ülkenin önemli bilim adamlarını ile sorumluluk sahibi, başarıyla kalkınma modelleri uygulayan yerel yöneticiler davet edilebilir. Akabinde genel bir çözüm çalıştayının yapılması başlangıç olarak düşünüle bilir. Bu tür kültürel etkinliklerde Darende’nin önemli deneyimleri vardır. Kaymakamlık, Belediye, sivil toplum örgütleri birlikteliğinde kolayca uygulana bilir. Reklam ve pazarlama genel manada bütün olarak değerlendirilmeli. Her Darendelinin az çok kendi gücü kabiliyeti ölçeğinde buna katkı sunması, bunu dert edinmesi gerekmekte. Birliğimizi hem sayı, hem gönül olarak çoğalmak dileklerimle…
