Gönüller
sultanlarını bir kez daha metfun oldukları Darende?yi şerifte hürmetle minnetle
andık, emanetlerine sahip çıkmanın huzurunu, bizlere yaşatan Osman Hulusi
efendi vakfı başkanı Sayın Hamidettin Ateş Bey?e ne kadar teşekkür etsek az
olur. Anadolu?nun İslamlaşmasında,
peygamberimiz Muhammet Mustafa nuruyla aydınlanmasında büyük katkılar sunan
alperenler in, yaşadıkları, kutlu beldeler, onların himmetleriyle hep ihya
olmuştur. Bugün Anadolu erenlerinin hocası öz kaynağı Somuncu Baba?yı
sahiplenme yarışı vardır. Herkes benin olsun bizde olsun demekte, onunla
alakalı, insanımıza farklı metotlarda doğru yanlış bilgiler verilmektedir. Bu
gayretle vesikalara dayalı doğru bilgiler hepimizi mutlu etmektedir. Âmâ yazılı
kaynaklara dayanmayan doğruluğu tartışılır bilgiler toplum tarafından
sorgulanmalıdır. Zamanın kutbu, üveysi makamında bir büyük velinin ve torunu
yüz yılımızın en önemli divan şairi büyük mutasavvıf Hulusi efendinin
tanıtılması, nasihatlarının öğretilmesi önemli bir gelişmedir. Daha fazla
anlatılmalı tanıtılmalıdır, Bu konuda gözden kaçırılmaması gereken önemli bir
ayrıntı vardır ki bunu doğru bakan her samimi göz görür. Nasihatlarına uyarak o
günkü hizmetleri değişmeden günümüze taşıyan, somuncu babanın pak nesil
torunları, Darende?den başlayan hizmet sınırlarını genişletmiş, bütün insanlığı
kucaklar boyutta sürdürmektedirler. Sivaslı İsmail Hakkı Toprak Hz. bir özlü
sözü vardır ki bu gayretleri özetler ?oğul sen ne o sun, ne bu sun, muamelen
neyse sen o sun.? Derler.
Rabbim
nasip etti düzenle olarak bu tanıtım ve anlatım faaliyetlerine katıldım,
katılmak dünde önemliydi bu günde önemli, davete gelmek, gelebilmek, çağırılmak
önemli. Hulusi Efendinin Divanındaki bir doğuşunda şifrelendiği gibi o sınıfta
yer almak önemli ? yar etse gel deyü
hitap, gitsemde görsem yârimi.? işte orada olanlar, çağırılmıştı, yar çağırmış,
yaran olanlar bu çağrıya uyarak orada olmuşlardı. Ne mutlu onlara bu çağrıyı
duymuşlar, kulak verip gelmişlerdi,
onlar istendiği için oradaydılar.
Bu güne kadar faklı konsept e yapılan bu
etkinlikler, Somuncu baba külliyesindeki yeni cami ve taç kapının yapılmasıyla
kendi mekânında anma programı olarak yapılmaya başlandı çokta güzel oldu. Allah
dostlarının yanında olmak, onlara yakın durmak ne güzeldir..
Külliye avlusundaki merasim içinde yapılan
açılış, protokol konuşmalarını çok
dikkatle dinledim. Konuşmacıların tamamında ortak bir nokta vardı. Hepsi
anlaşmışçasına hizmetleri anlatıyordu. Bu hizmetlere yol açan önderlik yapan
vakıf başkanı Hulusi efendinin mahdumu Hamidettin efendinin hizmetteki rolünü
anlatıyordu, birleştirme metodunu konuşuyordu. Farklı olan, farkındalık
oluşturan, bir olmanın kaynağı gönül dostlarına olan muhabbetti. Bunu bazı
konuşmacılar anlatmaya çalıştı, bazı konuşmacılar anlamaya, Aslında Darende?yi
yeni görüp tanımaya çalışan misafirlerin anlamada güçlük çektikleri bu muhteşem
atmosferin kaynağı gönüldü, hak muhabbetiydi, bu muhabbete vesile olanlar ve
onların sahavetli duruşlarıydı. Bu üretilen, manevi zerafeti yüksek hizmetin,
kaynağını bilen biliyordu, bulan bulmuştu, kaybetmemenin uğraşındaydılar, bu
aşk ve muhabbet, benlikten uzak o kadar ince bir çizgidir ki, bütün korkular, endişeler gönül üzerinedir.
Benlik ve aklın girdiği hizmetlerde güzellik ve zerafet bulamasınız. Hak rızası
üzerine kurulmuş Osman Hulusi Efendi vakfının gönül medeniyeti inşasındaki
kaynak ve duruş işte bu güzelliktir.
Anma
merasimi için Bosna?dan gelen misafirler vardı, elli kişiye yakındı. Bu nasıl
bir aşk ve muhabbettir ki gecesi gündüzü dâhil üç günlük bir yolculuk. Ramazan
bereketinde oruçlu ağızlar, sık aralıklarla bozulan otobüs, çalışmayan klima,
bunaltıcı sıcak, gümrükteki aramalar, çileli bekleyiş ve sonunda buluşma,
kavuşma. Bu ne saadettir, bu ne gönüldür, dağları aşarak gelmek bu olmalıdır,
turkuaz nehirler ülkesinden selam getirmek böyle olmalıdır. Onlar inanmanın
çilesini öyle çektiler ki, onlara saygı duymamak büyük bir idraksizlik olur.
Saray Bosna?da bize Bosna savaşını anlatırken gösterdikleri İgman dağı için,
İgman bizim Bedir?imiz diyen kardeşlerimizdi bu gelenler, gönül dergâhımıza hoş
geldiniz, siz ne güzel misafirlersiniz.