Cemil Gülseren


Yerelim mi yüceltelim mi?


Biz öyle etliye sütlüye karışanlardan pek hoşlanmayız. İleri gitme burnunu kırarlar; geride kalma topuğuna basarlar. Yeraltı dünyasında da topuğuna sıkarlar. Masalsı deyimiyle fincancı katırlarını ürkütmeyeceksin. İşini, aşını yitirmek istemiyorsan ortadan git. Rüzgârı ister yanına al, ister önüne isterse ardına. Rüzgârla ol yeter ki. Bizim toplum, bizim ülke, şimdi biz buyuz işte.

Bizde eleştiri iki yüzlüdür. Hakkını vermek yerine ya öldürürüz, ya kaldırırız. Tümüyle görmezden gelerek yok saymak en çok yaptığımız eleştiri tarzıdır. Ben yazmadıysam kötüdür. Benim derneğim, cemaatim yayınlamadıysa nafile. Yayınevi bile benle/bizle özdeşleşmeli. Yoksa tahkir edersin, kötülersin, küçültürsün. Bendense, bizdense ver ödülü, ver gazı. Ötekiler mi; tu kaka. Boş ver. Yerel yayınlarda ise kıskançlık had safhadadır. Neylersen eyle. Nabza göre şerbet. Ha gayret.

2013 yılında Darende Kaymakamlığı iki önemli çalışmayı yayınladı. İlki Ocak 2013?te Darende Kültür Envanteri sonra da Ağustos 2013?te de Darende?de Ticari Hayat?ı bize kazandırdı. (Yiğidin hakkını teslim edelim. Şimdi Sivas Vali Yardımcısı olan önceki kaymakam Sayın Mehmet Aktaş?a ve değerli yayın ekibine teşekkür ediyorum.) Önsöz?de Sayın Aktaş gelebilecek olası tenkitlere peşinen dikkat çekmiş; ??Bu çalışma asla bilimsel bir kaygı ile hazırlanmadı. Mutlaka çerisinde yer alması gereken mühim şahsiyet ve konular vardı.? Gerekçelerini, imkanlarını, şartlarını yazmış Sayın Aktaş. Nitekim haklı haksız ?Benim babamın, dedemin adı niye yok? Komşum da olmalıydı.? Türünden çıkışlar oldu, liste uzadı. Duygusallık da olacak. Yalnız her eleştirinin altından kötü niyet aranmasın. Burada eksiklerin olduğundan söz ediliyor yanlışlardan değil. Resmi ya da yarı resmi yayınlarda bir sıkıntıdır yapılan eleştiri ve yorumlara açıklama yapılamaması. Çalışma ekibinin olabildiğince yerli olması belki bu tür şikâyetleri azaltabilirdi. Tecrübeli, birikimli büyüklere daha çok bilgi sorulabilirdi. Danışılınca eksikler aza indirilebilirdi. Yine de muhalif olunacaktır. Kimi mahalli yazar ve araştırmacılarımız Darende adına adeta kendi aile birikimlerini ve bireylerini sıralayıp gitmektedirler. Hoş kimsenin ciddiye aldığı falan da yok. Duygusallıktan çıkamıyoruz bir türlü. Memleket milliyetçiliğinden geçtik işi neredeyse mahalle milliyetçiliğine kadar götürdük. Pes doğrusu. Darende adına aile tarihi yazanlara ne denebilir ki? Hiç. Gelelim bu yazıda ele alacağım kitaba:

DARENDE?DE TİCARİ HAYAT kitabı beş bölümden oluşturulmuş:

1.    Bölümde özellikle kaybolan mesleklerimiz ve mesleği yürütmüş olanlar yazılmış. Bu bölümde şimdi adı bile unutulmaya yüz tutmuş iş kollarını göreceksiniz; Köşkerlik, semercilik/palancılık, saraçlık, kök boyacılığı, dokumacılık, halaçlık, çerçilik. Kalaycılık son nefeslerini veriyor, değirmencilik ise bitti bitiyor. Bu kısmı iç geçirerek, ah vah diyerek okuyabilirsiniz.

2.    Bölümde ticari anılara yer verilmiş. Hoş ve keyifli. Ticari zeka ürünü hazır cevaplar hem düşündürür hem güldürür türünden. Bu bölümü de zevkle okuyacağınızdan eminim.

3.    Bölümde dürüstlüğün, ilkeliliğin, çalışkanlığın Darendeli için vazgeçilmez düsturlar olduğunu en küçük esnafından, en büyük sanayicisine kadar örneklendiğini göreceksiniz. Aynı zamanda bu bölümdeki yazılar Darendelinin başarılı olmasının ipuçlarını da vermektedir. Okuyana ve de alana. Hoş burada sözü edilen başarı daha çok Darende dışında olanlar için. Başarılı olan mı gidiyor, yoksa gidenler mi başarılı oluyor? Bu da ayrı bir tartışma konusu.

4.    Bölüm kayıtlı esnafın bilgileri yıllara göre albüm tarzında sıralanmış. Hatıra-Arşiv görünümünde.

5.    Bölümde ise geçmişten siyah-beyaz fotoğraflara yer verilmiş. Değişimin ve gelişimin tarihi adeta.

Yayın Kurulu ?sunuş? yazısında kitabın yayın sebebini belirtmiş: Darendelinin ticari zekasını, başarı hikayelerini anlatan somut bir eserin olmadığını fark ettik. Doğrudur. Şimdi de biz fark ettik ki bu boşluk önemli ölçüde giderilmiş. Onları kutlarız. En mükemmeli için çabalasınlar. Eksikler gerçekten var. Evet hatırda kalmıyor, satırda kalıyor. İyi ettiniz. Yayınlanmasında emek verenleri (Nevin Eryılmaz Doğan, İbrahim Alaattin Ateş, Mehmet Önder) destek verenleri kutluyoruz. Sevimli şirin bir kitap aynı Darende gibi, Darendeli gibi. Darende?nin yalnız Malatya?da değil, Türkiye hatta dünyada ün ve iş yapmış saygın ailelerinden ILICAKLAR?ın değerli büyüğü Mehmet Emin Ilıcak?ın tavsiyesini bu yazının da tavsiyesi olarak görmenizi, görmekle, okumakla kalmayıp yaşamanızı isteyeceğim: AKŞAMDAN SABAHA KÜSÜ TUTMAYIN, BİRLİK VE DİRLİĞİNİZİ KORUYUN. İşte aile dayanışması, memleket dayanışması, millet dayanışması formülü.