Ülke Gündeminde, medyada, kamuoyunda son haftaların en sık kullanılan kelimelerini sıralamaya kalksak ?ittifak? ilk ona girer. Diğerleri mi? ?Anket´, ?sonuç´, ?seçim´, ?aday´, ?algı´, ?yandaş´, ?Sandık´, ve tabii ?döviz´, ?dolar´, ?altın´. En önemlisi de ´24 Haziran´?Huzurlu, güvenli bir seçim bu ülkeye çok yakışır. Tercih bizden, takdir Allahtan.
Kelimelerin dışında güncel kelime grupları da var. Çoğu köşe yazılarının konusu olmuş, bir kısmı gazete manşetlerine kadar yükselmiş. ?Metal yorgunluk´ ile başlayan hamlelerle değişimler yaşandı. Daha çok yerel yönetimlere uzanan bir dizi nöbet değişimleri gerçekleştirildi. Sonunda cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimine geldik dayandık. Akıbeti hayrola inşallah. ?Güç sarhoşluğu´, ?güç zehirlenmesi´, ?akıl tutulması´, ?üst akıl´, ?kibir ittifakı´, ?faiz ittifakı´, ?kripto fetöcü´ gibi ifadeleri sıkça duyar olduk. Farkında mısınız ?koalisyon´ kelimesi siyasi hayatımızda yerini ´ittifak´ ile değişmiş bulunuyor. Benzerler-benzemezler nasıl oldu da bir araya geldiler? Değişim daha da süreceğe benziyor. Resmiyette iki ittifak var zaten: İktidarın tarafında kenetlenen ?Cumhur İttifakı´, muhalefet kanadında oluşturulan ?Millet İttifakı´. Bekleyeceğiz. Sandık da gelecek önümüze. Ramazan ayını da ortaladık. Bayram da yaklaşıyor. Önce bayram. O zaman ben de BAYRAM İTTİFAKI içerisinde birleşelim diyorum. Bayram; birlik demek, dayanışma, paylaşma, selamlaşma, kucaklaşma demek değil mi? Barışmak, buluşmak değil mi? Allah´ın bir lütfu, keremi, ikramı. Seçimler de gelir geçer. Gönüller yıkılmasın.
Bu millete, bu vatana bayram ruhunda, bayram tadında birlik olmak yakışmaz mı? Hem de çok YAKIŞIR. Şimdiden Ramazan Bayramınız Mübarek olsun.
GELELİM BALABAN GÜNDEMİNE
Birkaç yıldır Kurban Bayramının bitimi ile Balaban´da, gurbetteki Balabanlıların Hasret Buluşması gerçekleştirilmektedir. İçi nasıl dolduruluyor tartışılabilir. Niyet güzel olursa, sonuç da güzel olur. Bu sene işlenecek ?tema´: Balaban´da medfun Şeyh Abdurrahman-ı Erzincani Hazretlerini tanıtmak ve anmak. Gerekli ön çalışmalar yapılmış. Programın son durumunu yetkililer elbette kamuoyu ile paylaşacaklardır. Bu kültür faaliyeti Balaban´a çok yakışacak çok. Gelecek yıl için de yeni konular önerilecektir. Benim de önerim olacak ama öncelikle bu senenin buluşmasından yüz akıyla çıkalım inşallah. Meşhur ifadeyle; Görelim Mevlam neyler; neylerse güzel eyler.
Madem sözü Balaban´a getirdik. Buradan devam edelim. Aslında büyük bir proje/plan olabilir. Balaban´a da yakışır aslında: KIRSAL AÇIK HAVA MÜZESİ. Örnekleri yurt dışında çok. Türkiye´de de var. Gerekli mi? Neden olmasın. Mahalli romantizmi yaşatır. Geçmişe hasreti dindirir. Halkın kendi geçmişini gelecek nesillere göstermeye vesile olur. Elle yapılmış olan tarım araç ve gereçlerini somut olarak sergilemek fırsatı olur. Kültürümüzün, değerlerimizin elle tutulur, gözle görülür ürünleri gösterilmiş olur. Kırsal Açık Hava Müzesinde başka nelere yer verilebilir? Aklıma gelenleri sıralayayım: En başta kerpiç bir Balaban Evi, yanında samanlık, örtme, ahır. Ahırda at koşum takımları, nalbant malzemesi, tımar aletleri. Avluda bir kümes, uygun yerde mastafa taşı, dibek taşı, saten daşı: Bir köşede bağ evi, bir tarafta harman yeri, harman araç gereçleri döğen taşı falan. Köşede bir İslim damı / ocağı. Bunlar ilk planda yapılabilecek şeyler. Aslında Balaban´ın çarşısı bütünüyle koruma altına alınmalı. Köy çeşmesi, fırını, terzi, kunduracı, demirci, berber, sünnet takımları ile, makasları ile tartı aletleri ile doğal dokuya uygun koruma altına alınabilir. Malatya şehir merkezinde örneği var. Bunların bir kısmını Kültür Bakanlığı tescilli Darende´de Somuncu Baba Tanıtım Merkezi-Müzesinde de görebiliriz. Yakında yine Darende ?Eski´ Cumhuriyet İlkokulu binası ( benim de okuduğum) şehrin Kent Müzesi olarak hizmete geçeceğini öğrendik. Balaban´da da neden olmasın? Yer müsait. Verenleri kayda alırsan neler gelir neler? Ağaç su kapları, kap kacak, kepçe, nacak, dahre, lüks, lamba, fener, semaver; eski beşikler, karyolalar, eski kadın-erkek kıyafetleri, aile büyüklerine ait fotoğraflar, radyolar, levhalar, deri elekler, halburlar, timinnalar, ahtaraçlar, maşrabalar, su küpleri, hararlar, çuvallar, sahanlar, çirtikli tabaklar, ev içi döşeme çullar, kilimler, kaneviçe örnekleri, sandıklar, sepetler. Liste uzar gider gitmesine de sözün muhatabı kim olur bilmem? Uzun, zahmetli ve zor bir proje. Varsayın bir rüya gördüm. Farz edin bir hayal. Olsun hayali bile güzel. Yakışmaz mı ? ?Hayaldi gerçek oldu.? Kalıp sözü de bizim için bakarsın ?essah´ olur. Her şey önce hayal edilir zaten. Seçim sloganı gibi oldu bu da. Olsun. Öyle geldi içimden. Bakın ne demiş Türkmen Şair Mehmet Seyidov:
?Yağmur yağar bu yerlerden sel geçer / Irmak akar, kenarına il göçer
Kocaman dağ nice yüce olsa da / Vakti gelir tepesinden yol geçer.?
İçimizdeki, yanımızdaki, ülkemizdeki her sıkıntının da ?sular seller´ gibi akıp gitmesi dileğiyle.
