Abdulhamid YOLCU


Vakıfların yerel kalkınma üzerindeki etkileri


 

Kıymetli okurlar, bildiğiniz gibi vakıf kavramı; ?bir malın mülkiyetini veya yararlanma hakkını toplumun yararına tahsis etmek suretiyle hayır işlemek? olarak tarif edilmektedir. ?Vakıf mülkü ise Allah´ın (c.c) mülkü? demektir. Burada önemli olan ise niyettir. ?İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır? hadis-i şerifi gereğince vakıf kurmaya yönelenlerin asıl amacı Allah´ın rızasını kazanmak olagelmiştir.

İslam tarihine baktığımızda ilk vakıf uygulamalarını Peygamber Efendimiz´in (s.a.v) hayatında görmekteyiz. Peygamber Efendimiz Medine´de sahibi olduğu yedi arazi ile Fedek ve Hayber hurmalıklarından hissesine düşen kısımları vakfetmiştir. Her konuda canı pahasına Peygamber Efendimizi kendisine örnek alan sahabe-i kiram (r.a) efendilerimiz de kendi mülkiyetinde bulunan birçok malı vakfetmişlerdir. Hz. Cabir (r.a) bu konuda ?Ben muhacir ve ensardan mal ve güç sahibi bir şahsı bilmem ki, bir vakıf ve tasaddukta bulunmuş olmasın? buyurmaktadır.

Özellikle şanlı ecdadımızın hüküm sürdüğü dönemlerde hemen her konuda birçok vakıf kurularak tüm canlıların ihtiyaçlarının karşılanması yolunda çok önemli gayretler sarf edilmiştir. Osmanlı Devleti yetimlerin, evlenemeyen gençlerin, okumak isteyen öğrencilerin imdadına koşan vakıflarla doludur. Bunların yanı sıra dağdaki kurtlar ve kuşlar bile unutulmamış, soğuk kış günlerinde onların aç kalmaması için gerekli tedbirler alınmıştır. ?Ameller niyetlere göredir? hadis-i şerifinde buyurulduğu gibi işte bu ihlas ve samimiyet dolu gayretler Osmanlı Devletinin bir ?vakıf medeniyeti? olarak tanınmasını ve isimlendirilmesini sağlamıştır. Ne kadar övünsek azdır.

Rabbimize şükürler olsun ki, ilçemizin yüz akı olan Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s) 1986 yılında kendi ismini taşıyan vakfı kurmuştur. Darende´de yaşayanlar her zaman, gurbette olanlar ise sıla-i rahim yaptıklarında vakıf tarafından hayata geçirilen hizmetlere şahit olmaktadırlar. ?Allah güzeldir, güzel olanı sever? düsturunca her yaptığı hizmeti güzel yapan Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı sadece ilçemize değil, ülkemize hatta bir çok ülkeye faydalı olmaya inşaallah kıyamete kadar devam edecektir.

Vakıf dediğimiz zaman aklımıza ilk anda ihtiyaç sahiplerine yardımcı olan bir kuruluş gelmektedir. Bu elbette doğrudur. Buna ilave olarak gönüllü kuruluşların birçok dolaylı faydaları vardır. Mesela, tarihi eserlerin aslına uygun olarak yenilenmesi, doğal güzelliklerimizin korunması ve geliştirilmesi, yurt ve okul gibi eğitim kurumları açılması, bazı iş alanları oluşturularak istihdamın artırılması hemen akla gelen yararların birkaçıdır. Bu saydıklarımız tabii ki üst yapı olarak da adlandırabileceğimiz kalkınma odaklı faydalardır. Ya sosyal huzur ve insanlar arası birliğe, barışa yapılan katkılar? Gönülden gönüllere kurulan köprüler? Saymakla bitmez. Bu manevi fayda ve kazanımlar, tabir yerindeyse, bir binanın temeli gibidir, temel olmasa veya zayıf olsa üst yapı kesinlikle olmaz.

Kıymetli hemşehrilerim, ilçemizin başta işsizlik, yoksulluk, büyükşehirlere göç olmak üzere birçok önemli sorunu olduğu malum. Bu ve benzeri sorunların çözülerek ilçemizin hızlı ve başarılı bir şekilde kalkınması için belediyelerin, mülki ve idari kurumların, yani hizmet etmekle sorumlu olan tüm kurumların birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi şarttır. Her vatandaş gibi, bilhassa yerel seçim sonrasında, ilçemizdeki tüm kurum ve kuruluşların her zamankinden daha da fazla, fikir alışverişinde bulunarak sorunlarımıza çözümler üretmelerini ve ses getirecek önemli projelere imza atmalarını bekliyor ve diliyorum.