M. Nazmi Değirmenci


Üniversitelere bir adım önde olanlar girer


 ?Alnındaki teri ya kitaba ya da toprağa dökeceksin, karar senin?

Her gencin yaşaması gerekli bir süreçtir üniversite yaşamı. Bunu yaşatamadığımız gençlerimize bir başka mahcubiyet içinde bakarım, sorumlu addederim kendimi. Bir eğitimci olduğum için değil. Bir Darende sevdalısı memleket aşığı olduğumdan, havasından suyundan huzur bulduğumdan olacak. Memleketimin her bir şeyi, duygu yükler bana, sanırım bu sevdadandır sorumluluğum. Üniversite bir yaşam tarzıdır. Yenidünyalara acılan kapıdır, penceredir. Oradan bakabilme fırsatını yakalayanlar, ufuklarda gördüklerini getirirler memlekete, taşırlar, anlatırlar. Oluşum, yenidünya düzeni,  memleket düzeni, adına ne derseniz deyin yenilenmesi gerekli bir yapılanmadır bu. Nasıldır? O pencereden nasıl gözükür? Onu getirirler. İyisini, kötüsünü seçerler. Kısaca taşıyıcı olurlar bize.  Memleket olarak eğitimli insana çok ihtiyacımız vardır, onun için sorumlu addederim kendimi.  Darende bir şehirdir, öncelikli kalkınma eğitimdir Bunun da başı eğitim olmalıdır.  Öğrenmek, öğretmek Darendeliye uzak bir kavram değildir. Darende´nin yapısında bir eğitim kültürü vardır. Medreseleri olmuş, okutulmuş, okumuş, okutmuş bir toplumdur. Topluma yön veren Âlimler yetiştirmiş, irfan ocaklarıyla bezenmiş güzellikler şehridir Darende.

Yakın geçmişle günümüzü mukayese etmek isterim.  Ülke geneline baktığımızda devlet kademesinde görev alan lisans, lisansüstü, doktora programlarını tamamlayan yetişmiş insan kaynağımız, devlet hizmetinde bulunan bürokrat sayımız her gecen gün azalmaktadır. Darende´de veya Darende dışındaki Darendelilerin katıldığı toplantılarda memlekete millete hizmet etmiş hep aynı simaları görürüz, yenileri yok, nedenini sorarsanız birçok bahane üretilir. Siyaset denir, ekonomi denir, taraf olmak denir,  onlarca bahane uydurulur. Varsa bir gerileme azalma ki vardır bunun gerekçesinin bizler olduğunu bilirim. Gençlere mahcubiyetim bunun içindir. Darende´de 1747 kişinin okuma yazma bilmediği, okuma yazma bilenlerinin oranının %89,8 olduğu bu rakamın merkez ilçe değerlendirilmesinde ise bu oranın %92,6 olarak belirlendiği haberi gazetemizde manşet haber olarak verilmektedir. Güzel, peki haberin devamında yükseköğrenim oranları neden yok?. Lütfen bir de bu oranları verelim ama gerçeklerle yüzleşmek zordur. Darendeli olan her evladımızın amacı üniversite öğrenimi olmalıdır. Üniversiteyi kazanma, üniversitede okuma kaygısı olmamalı, buna kendini sorumlu hissetmeli,  yani gençlerin diliyle Darende´de üniversite okumak moda olmalıdır. Mezuniyet sonrasında desteklemeli sahiplenilmeli, referans olunmalı. Başının çaresine bak der gibi ortada bırakılmamalı bu gençler. Bu gün her birey devletin üniversiteye hazırlık amaçlı eğitim programlarından yararlanmaktadır. Örgün eğitime devam edenler kendi okullarında hafta sonu kurslarına, mezun olanlar hafta içi halk eğitimde yapılmakta olan hafta içi kurslarına katılmaktadırlar.  Lakin söylemek istediğim şudur ki rakibinden daha iyi yetişmiş olmak gerekir. Mevcut şartlarda devletin sunduğu imkânlar bütün ülke için geçerlidir. Fakat üniversitelere bir adım önde olanlar girer. İşte gençlerimizi nasıl bir adım öne alabiliriz, bunun derdinde, bunun sorumluluğunda olmalıyız. Eğitim uzun soluklu, ince bir süreçtir. Meyvesini bizler görmeyebiliriz lakin evlatlarımız bizlerin her şeyidir, geleceğimizdir, yatırımın en doğru adresi eğitimdir.

Üniversite adaylarımız ve velilerimiz için yapılabilirliği olan uygulanmış zahmeti, az önemli etkinlikler var ki bunlardan bazıları evlatlarımıza kendilerini değerlendirmeleri için ortam oluşturmak,   rakipleriyle mukayese fırsatı vermek, sınav kaygılarını azaltmak,  geleceğin mesleklerini öğretmek, sınav streslerini gidermek, öğrenci gelişimini ve iletişimini artırmak amaçlı sınavlar konferanslar seminerler düzenlenebilir.   Ümit ederim ki bu taleplerimizi de birileri duyar.

Üniversite adayı evlatlarımıza bir çift sözümde benim olsun.? Sizi amacınızdan alıkoyan her şeyle vedalaşma zamanını geçirmeyin.?