M. Nazmi Değirmenci


Turizm de kıymet bilmek, kıymet aramak


Mart ayının ilk haftası Malatya´da güzel bir etkinlikle toplanıldı, her ferdi yakından ilgilendiren önemli bir konu başlığı var gündemde; Malatya turizmi. İnsanlığa sunabileceğimiz nelerimiz var, ne yapılmış, neler yapılabilir, bunlar konuşulacaktı. Çok yazılmasını, çizilmesini, anlatılmasını istediğimiz çokça görülmesi ziyaret edilmesini hayal ettiğimiz kültürel değerlerimizi altın tepside insanlığa sunma çalışmalarımızdı bu yapılan, gönülden kutluyorum.

Kültürel zenginliğimiz bu turizm etkinliğinde konuşulacaktı, turizm; beldeler, ilçeler, iller, ülkeler için eğitim, sağlık, ekonomi kısaca bütünsel bir gelişme kalkınma projesidir. Buna yalnız maddi anlamda bakmak yanlış olur. Kültürel kalkınma alıcı olmak kadar verici olmayı da ihtiva eder. Turizm, zengin kültürel yapınızla bireyi ve toplumu etkileyebilme, doğru yaşanmış güzellikleri yeni nesillere aktarabilme fırsat verir, öz güvenimiz artar, biz olmanın farkına varırız. Dünyada insanlar saf ve arı olanı arıyorlar, bozulmuş, zorla monte edilmiş, abartılmamış, hikâyesi olan değerlerin peşindeler. O halde bu çalışmaların odak noktası bu hakikat olmalı, bu toplantılar çok kısa aralıklarla yapılmalı, takip edilmeli, takip edilmeli derken turizm yatırım planlamasında yatırım öncelik sıralamasının gerekçeleri konuşulmalı buna göre yatırım stratejisi geliştirilmeli ele alınmalı kişilere kurumlara göre önceliklerimiz değişmemeli.

Malatya turizminin geliştirilmesi gerekçeli, katılımcıların görüş ve fikirlerinden istifade etmek amaçlı toplantının açılışında, sayın valimizin kültürel zenginliğimizin sosyolojik yapımıza olan katkılarını, birlik beraberliğimize olan etkilerini ihtiva eden konuşmaları çok önemli bir tespit ve öğütlemeydi. ?Malatya´da; tarih var, kültür var, doğal güzellikler var. Farklı inançlarda, düşüncelerde olunmasına karşın, hoşgörü var, inançlara saygı var, sevinç de ve keder de birliktelik var, bereketli toprağı ve zengin su kaynaklarından oluşan doğal ürünleri var, kadim kültüründen kaynaklanan zengin mutfağı var? diyerek. Malatya´mızı turizmde marka yapmalıyız temennisinde bulunuyorlardı.

Toplantıda uzun soluklu konuşmalarda öne çıkarılan, Akçadağ merkezli seyir terası, Levent Vadisi ve Aslan Tepe üzerine turizm rotası oluşturulmasının gerekliliği ile zengin tarihi ve doğasının olduğunu kaydedilerek turizmde Arapgir´in hak ettiği payı almak istemesiydi. Darende ise bu toplantının sonunda iki üç dakikalık bir süre alabildi, bu sıra ve sürede konuşulanlar üzerinde görüş dahi belirtilmedi. Oysa Darende önemliydi, Malatya´nın yüz akıydı, Malatya´ya gelen devlet ricali dahil misafirlerin getirildiği, gezdirildiği yerdi. Yedi yıl önceki verilere göre yıllık ziyaretçi sayısı beş yüz bindi. Çünkü Darende tüm Osmanlı coğrafyasını derinden etkileyen Şeyh Hamid-i Veli-Somuncu Baba´yı, Divan şiirinin 20.yüzyıldaki örnek temsilcisi, mutasavvıf şair Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (ks) ağırlıyordu. Darende´de metfun Somuncu Baba Hazretleri´nin tarihten günümüze yansımaları o kadar önemlidir ki Anadolu´nun her köşesinde onun bir parçasını bulmak onu yüreklerde hissetmek mümkün. O Dürr-ü mehnun´u anlamak için onun yetiştirmiş olduğu talebelerinin isimleri zikretmemiz kıymet bilenlere, kıymet arayanlara yeterli olacaktır.

Halil Taybi ?Darende, Hacı Bayramı Veli- Ankara, Yusuf Hakiki-Aksaray, Akşemseddin ? Göynük, Hızır Dede ? Bursa, Akbıyık Sultan ? Bursa, Yazıcıoğlu ? Gelibolu, Şeyh Lutfullah ? Balıkesir, Şeyhî ? Kütahya, Şeyh Üftade ? Bursa, Aziz Mahmud Hüdayi ? İstanbul, Muslihiddin Halife ? İskilip, Uzun Selahaddin ? Bolu, Şeyh Şücâüddin Karamânî ? Edirne... Böylece kültürümüz için ne kadar önemli büyük değerler ifade ettiğini anlamaya çalışabiliriz.

İlimizin İnanç, doğa, kanyon, su, yemek, seyahat başlıklı turizm çeşitliliği konuşuldu. Konya için Mevlana, Ankara için Hacı Bayram-ı Veli, İstanbul Üsküdar için Aziz Mahmut Hüdayi ne ifade ediyorsa Malatya için de Somuncu Baba, Niyazi Mısri odur ve o olmalıdır.