Genç Yolcu Gezi ve Kültür Sitesi´nde yayımlanan, Darende Somuncu Baba Külliyesi´nden Muhteşem Sonbahar Fotoğrafları bir dost tarafından bana da gönderilmişti.
Telefonumdaki paylaşımı peş peşe üç beş defa izledim, her seferinde süre uzadı, ayrıntıları arar oldum, tanışıktı nebatlar habitatlar. Her şey yakın geliyordu bana, fotoğraflardan yansıyan ışık, gönüllerde kaynayan muhabbet, bu fotoğrafları çekenlerde de, yazanlar da da, bizlere ulaştıranlarda da vardı. Ne mutlu baktığı her yerde sevgiliden bir şeyler bulana, yaptığı her şeyde sevdiğinden bir şeyler bilene. Birlikte keşfedelim diyordu site, neyi keşfedecekti, nasipte varsa kısmet, her şey gün gibi berrak gözükürdü nasiplisine, aslında arayanlara site güzellikler kapısını aralamıştı, takipçilerine ışığı gösteriyordu. Muhteşem çekimler, rengin her tonu, sonbaharın Somuncu Baba´daki vedası. Ama fotoğraflardan yansıyanlar, şairlerin yaprak dökümü olarak nitelendirdikleri sonbahar tanımları gibi değildi, buralarda bu fotoğraflar, ölümü ayrılığı anımsatmıyordu, aksine kavuşmayı buluşmayı yakın olmayı anlatır gibiydi, davet vardı Somuncu Baba´ya, Hulûsi Efendi´ye, amaç dosta yakın olmaktı, Paylaştım bütün, eş dost akraba tanıdık tanımadık herkesle. Bu güzelliklerin kaynağındaki manevi tadı bilen bilmeyen herkese gönlümün elverdiğince anlatmak istiyordum. Aşkla çekilmiş fotoğraflar, aşkla paylaşılmalıydı. İşte benim dediğim için benim olan, gönüller ikliminin kaynağı Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi diyarından yansıyan fotoğraflar her gören için çok değişik güzellik ifade ediyordu. Fotoğrafları sordular anlattım gönlümdeki Darende´yi, anlatmama bir vesile oldu fotoğraflar. Elinize sağlık var olun haldaşlar, yoldaşlar, arkadaşlar.
Her fotoğrafın altında onu hak etmiş bir isim vardı, yakışmışlardı fotoğraflara. Mekânlar, makineler, objektiflere basan eller, zamanlar farkı olabilir, ama fotoğraflardan yansıyan duygu aynıydı. Muhabbet ve zarafet aynı kaynağa aitti. Bu fotoğraflarda bir gönül medeniyeti ve zarafet vardı. Zarafet irfani inceliktir. Zarafet; oturmanın, kalkmanın, iş yapmanın, eşyaya bakmanın, sosyal ilişkilerin, çalışmanın, dinlemenin, söz söylemenin dışa yansımasıdır. Zarafet yaptığımız her işe kalite kazandırmaktır. Sözün zarafeti şiirdir, eşyaya bakmanın, ışık ve gölgelerin zarafeti fotoğraftır, rengin zarafeti resimdir, taşın zarafeti mimaridir, Eşyanın zarafeti insanın ona yüklediği anlam ile ölçülür. Şehirlerin, beldelerin, mekânların şerefi, kıymeti üzerinde misafir ettikleri gönül sultanları sayesinde değerlenir. Bu fotoğraflar benim için tarif edilemez mana derinliğindedir.
Şimdi bu genç fotoğraf meraklısı kardeşlerime bir önerim olacaktır. Malatya´da kurulmuş MAFSAD Malatya Sinema ve Fotoğraf Sanatı Derneği var, etkin bir çalışma içerisindeler. Son yıllarda önemli organizasyonlar yaptılar. Malatya´da onlarca paydaş buldular kendilerine Fırat Kalkınma Ajansı´nın finansman desteği, Malatya Büyükşehir Belediyesi, Malatya Valiliği, İnönü Üniversitesi, Malatya İl Kültür Müdürlüğü, İlçe Kaymakamlıkları ve yirmiye yakın derneğin ve sponsorun katkısıyla 2016 yılında Akçadağ Levent Vadisi´nde 2017 yılında Arapgir Kayaarası Kanyonu´nda gerçekleştirilen Uluslararası Foto kamp Organizasyonu, bu etkinliklere uluslar ve uluslararası fotoğraf sanatçıları davet edildi. Bu etkinliklerin geri dönüşümü 2010 yılında İstanbul Malatya Günleri´nde ilk sergini 100 fotoğrafla açan dernek, bu güne kadar ulusal sekiz büyük organizasyonda sergi açıp Malatya foto kampta çekilen fotoğrafları sergilediler. Bunun gibi ülkemizde kendi bölgelerini tanıtma gayesiyle kurulmuş onlarca fotoğrafçılık dernekleri varken Darende´mizde böyle bir deneği kurmak onu etkin hale getirmek çok kolay olsa gerek, çünkü ülkemizin turizm çeşitliliği en fazla olan bir köşesinde yaşıyorsunuz. Darende fotoğraflarından oluşan sergilerimiz çeşitli etkinliklerde yer alabilir. Söylemesi önermesi bu gönülden olsun, yaptığınız güzel bir görsel ziyafetti devamı gelir inşallah.