Cemil Gülseren


Milyonların Şehri İstanbul´da; Panellerden Gönüllere


   5 Şubat 2017´den bu yana üç panele ev sahipliği yapan İstanbul´da salonlar deyim yerindeyse adeta ?doldu taştı.´ Taşan sadece salonlar mı dersiniz? Gönüller de coştu. Çevre illerden gelen konukların ilgisi, heyecanı görülmeye değerdi. Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi´yi Anma Programlarının ilki 05.02.2017´de Sultanbeyli Belediyesinin Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı ile birlikte organizesi ile Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezinde gerçekleşti. Selamlama konuşmasını Resul Kesenceli´nin yaptığı gecede belediye başkanı Sayın Hüseyin Keskin de ev sahibi olarak konuklara teşekkür etti. Prof. Dr. Abdullah Kahraman ve Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil´in konuşmalarından önce rutin olarak yapılan saygı duruşu, istiklal marşı, Kuran okunması ardından ilahilerle salondaki konukların da gönülleri iyice yuhalaşmış duruma gelmişti. Bu muhabbetin üzerine bilhassa Sayın Abdullah Kahraman´ın Somuncu Baba ile alakalı duygusal tespiti o geceden hatırda kalan üç sembol olmuştur: Baba- somun- fırın. Baba şefkati, somunun insan için vazgeçilmez gıda oluşu ve fırının sıcaklığı. Somuncu Baba´dan bu yana kurulan muhabbet üçgeni, torunu Osman Hulûsi Efendi´ye kadar süregelmiş, seven kalpleri birbirine kenetlemiş. O fırın bugün ?vakıf´ olarak hizmetlere çağın gereklerine uygun şekilde cevap vermeye devam etmektedir.

   Kültür etkinliklerinin ikincisi, ?Somuncu Baba ve Hulûsi Efendi´nin Hayatı ve Günümüze Etkileri´ başlığı altında 20 Şubat 2017´de Esenler Belediyesi -  Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezinde gerçekleşti. Prof. Dr. Necdet Tosun ile Resul Kesenceli´nin konuşmacı oldukları bu gecenin selamlama konuşmalarını Nazmi Değirmenci ve Esenler Belediye Başkanı Sayın M. Tevfik Göksu yapmışlardır. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Sayın Hamid Hamiddedin Ateş´in katılımcılara plaket vermesinin ardından Divan-ı Hulûsi-i Darendevi´den çalışılan Hat ve fotoğraf sergisi gezilmiştir. Başta gazelhan hocaların gazel, kaside ve ilahiler sonda da sergilerle gece tam bir ?Kültür-Sanat´ şölenine dönmüştür. Prof. Dr. Necdet Tosun Hoca, ta baştan bugüne kadar olan süreçte tarikatların, tekkelerin sosyal hayattaki etkilerini, izlerini anlatırken Somuncu Baba´dan, Şah-ı Nakşibendi´den, Mevlana´dan, Mesneviden alıntılarla örnekleyerek konuyu günümüze getirirken Sayın Resul Kesenceli bugünkü durumu şahit olduğu hatıralarla bu yolun Kuran yolu, sünnet yolu olduğu, tek dayanağın da bu Hak Yoldan ayrılmama olduğunu özellikle vurgulamıştır.

   1 Mart 2017 Fatih Ali Emiri Kültür Merkezinde yapılan program beklentilerin de üstünde çok büyük bir ilgi görmüştü. Her seferinde dinleyenlerin, gönüldaşların katılımı artıyordu. Fatih Belediye Başkanı Yardımcısı Sayın Hasan Suver´in nezaket konuşması ardından Prof. Dr. Mahmut Yeşil,  Hulûsi Efendi Divanında Hadislerin izleri, etkileri ve yansımalarını örnekleyerek çok yerinde bir hususu ele aldığını gördük. Anladık ve gördük ki şimdi onları, Allah dostlarını daha iyi anlamanın ve daha iyi anlatılmasının zamanıdır. Yalnız Kuran, yalnız Sünnet. Sapkınlığın gereği yok. Hemen arkasından Dr. Süleyman Aktaş da Kuran ayetlerinin Divan´daki izleri üzerinde bir örneklerle tahlil yapınca birbirlerini tamamlayan mükemmel bir program olmuş oldu. Her iki konuşmacı da süre sınırlarını aşarak konuşmalarını da istemeyerek de olsa tamamladılar. Dosta mı vurdular, posta mı? Orada olan bunu bilir ancak. Daha içten daha içeriden bir programdı. Bekledim. Sonunda her iki konuşmacıyı ben de kutladım. Kitap dostları iyi bilirler. Biz hangi kitabı, hangi yazarı daha çok severiz farkında mıyız? İşimiz bu. Biz bize benzeyen, bize yakın olan, bizi anlatan kitabı dolayısıyla yazarı daha çok severiz.

   Bütün bu etkinlikler niye mi? Dualar, dilekler Allah´ı anlamak, Allah´ı sevmek, O´nun yolundan ayrılmamak üzerinedir. Maksat muhabbet değil midir? İdeal olanı;  Dosdoğru olmak, istikamet üzere olmak değil midir? Akıbetler hayrola. Dünya ve ahiret ikisi de insan için. Doğarsın dünya hayatın başlar. Dünyanı değiştirdiğinde de öbür âlem yani ahiret hayatı?İkisini de yaşayacağız. Yok oluş yok.Allah dostlarını anla(t)maya çalışmak gayeye giden yolda aydınlatmak, aydınlanmak. Ha bu işin sırrı aşk, aşk, aşk. Muhabbetsizseniz ne okusanız boş, ne anlatsanız beyhude, ne dinleseniz nafile. Gönül tahtın boşsa neyleyim? Dolu dolu geçen panelleri düzenleyen arkadaşlara-genç ekibe- yürekten teşekkür ediyoruz.

   Panellerden gönüllere yol ver. Bilgileniyoruz, yararlanıyoruz. Gönlü akan da, gönül bağlayan da, gönlü yanan da hep kucaklaşıyor. Hep birlikte, bir arada ne güzel. Yetmez mi?...