Cemil Gülseren


Kaldı mı?


Hayatın içindesin. Yaşıyorsun. Geride bıraktığını biliyorsun da ya geleceğini?.. Yapamadıkların oldu mu? ?Ah?, ?keşke? dediklerin illa ki olmuştur. İçinde hep fırtınalar kopmuş olmalı. Şimdi esen yel kaldı mı? Evden çıktın. Aklın evde kaldı mı hiç?

 Yedin, içtin, gezdin, tozdun. Yine de gözün bir şeylerde kaldı mı?

Taktın, takıştırdın; giydin, yakıştırdın. Alamadığın, giyemediğin oldu da gönlün onda kaldı mı? Saçtın, savurdun; yedin, yedirdin. Elindekini ellere verdin, yellere verdin. Seni sevenlerine, seni yetiştirenlere verecek bir şeylerin kaldı mı? ?Benden iş, kör gözden yaş bekleme.? Diyenin bile yok. ?Ailesine zarar, etrafına yarar´ tipler vardır hani. Bizim EL İYİSİ dediğimiz. Korkut Ata demişti: ??Güvegi oğul olmaz. Kumdan tepecik olmaz?? Şu geçen vefasız yıllar, vefasız dostlar varken; ?Sarılıp kucaklayacağım bir can dostum yok.? Dersin. Sanki benim kaldı mı? Bir şeyler diyecek halim kaldı mı? Bunca hasetlik, bunca kıskançlıktan sonra söyleyecek bir çift sözün kaldı mı? Acıları, sancıları çekenler bilir. Şimdi çekmeye tahammül kaldı mı?

Şimdi yazacağımı kimse kimseye ne sorar, ne söyler. Aha da yazıyorum: Bunca ikiyüzlülükten sonra bana bakacak yüzün kaldı mı?

Az gittin, uz gittin; dere tepe düz gittin. Bütün yalanları diline doladın, dereleri geçtin, dağları aştın; Aslı yok yaylasında yayladın, uçtun, göçtün. Daha diyecek masalın kaldı mı?

Rüzgâr ektin, fırtına biçtin. Gelen gitti; giden gelmedi. Doluya koydun olmadı; boşa koydun dolmadı. Beyhude koştun, boşa coştun. Gönlünde bir heves, sende bir nefes Kaldı mı?

 ?Amca şu topu atar mısınız?? Diye seslenen çocuklar kaldı mı? (Mahalle kaldı mı ki?..) ?Bizim zamanımızda? diye söze başlayan yaşlılarınız kaldı mı? Gençler, yaşı otuzu geçmiş gençler?(Ben demiyorum eskiler derdi onlar için bunların içi geçmiş.) Dört dörtlük mükemmel adaylar mı beklersiniz? Kaldı mı ki?...´Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.´ Demiş büyüklerimiz. O büyüklere kulak tutan kaldı mı? Oysa ne güzel demiş İhramcızade İsmail Hakkı Hazretleri dostlarına: ?Söz tutmayı bizden öğrendiniz. Söz tutmamayı kimden öğrendiniz?? Sorarım dostlarım; Söz tutan kaldı mı? İsmail Hakkı Hazretlerinin ?O bizim canımız, canda cananımız, gözümüzün bebeği evladımız? dediği Osman Hulusi Ateş, Divan-ı Hulûsî Darendevî´de hepimiz için, herkes için söylemiş:

?Bir gün gelir bu hayat-ı âlem hayâl olur    /   Dehrin nesi varsa cümle pây-mâl olur

Her demi zevk ile geçen eyyâmın   /   âkıbet encâmı firkat u melâl olur.

Devlet o ki olmaya zeval ana   /   devlet sanma anı ki anda zeval olur.?

HAKKI TESLİM EDENLER ?

İki ay önce Bulgaristan göçmeni, çifte vatandaşlık hakkı olan bir misafirime Darende´yi gezdirdim. Somuncu Baba Külliyesi ziyareti sonrasında-ben sormadan- o aynen şöyle söyledi: ?Her şey mi güzel olur. Bu kadar mı güzel olur?...?Adeta tutulmuştu. Demek ki hakikati gören gözler kalmış.

Daha önce de bir başhekim arkadaşım (kendisi Ankaralı) Somuncu Baba ziyareti esnasında izlenimini şöyle ifade etmişti: ?Burada Medine´de hissettiğim kokuyu, havayı hissettim.? Benimse aklıma şu beyit geldi : ?Ol mahiler ki derya içredir / derya nedir bilmezler.?

 Temmuz´un ortasında Türkiye sıcaktan kavrulurken Türkiye´nin büyük ulusal televizyon kanallarında Darende´nin Kudret Havuzu, kanyondaki saklı cennet birkaç gün övüle övüle gösterildi. Sosyal medyada da yüzlerce videoları yayınlandı. Haberi yapan Darende (A.A.) temsilcisi Sayın Ayhan İşcen kardeşimi de kutluyorum. Çok sayıda kişinin ilgisini çekti. Görmeyen, içine girip yüzmeyen kaldı mı dersiniz? Şimdi tam zamanı. Hem manevi arınma hem maddi;hem gönlünüz serinler hem bedeniniz.

BİR TEMENNİ: Keşke Hasbahçe´nin bir köşesinde veya alabalık yenilen tesislerde bir de otlu ekmek pişiren, yapan, satan olsa. Denemeye değer. Benden hatırlatması. Darende´de buluşmak üzere?

HASAN DENİZ
25.08.2017 09:58:20
Cemil Bey otlu ekmek temennisi çok yerinde. herhalde mevsimden dolayı sadece peynir patates ve kıymalı yapılıyor. ama kısa zamanda yapılabilir diye düşünüyorum.