Musa Tektaş


Bolu Gerede’de Darendeli İbilli Ailesi /


Somuncu Baba Neslinden Bolu Gerede’de Darendeli İbilli Ailesi

Darende’nin yaratılıştan asaletli ailesi Somuncu Baba/Şeyh Hamid-i Veli ailesidir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v) efendimize dayanan bu necip silsilenin evlatları her devirde örnek ve önder olmuşlardır. Tarihi kaynaklar ve şecere araştırmalarına göre Somuncu Baba Hazretlerinin soyu 1568 tarihli ve 1831 tarihli belgelere göre aile dört kabileye ayrılmıştır.

1.    Şeyhli

2.    Zaimli

3.    İbilli

4.    Paşalı

Şeyhli Ailesi

1840`lı yıllara ait Darende Temettuat Defterlerinde, Somuncu Baba ailesine ciddi biçimde yer verilmiştir. Somuncu Baba’nın torunlarının oturduğu Hıdırlık Mahallesi kayıtlarının başında, şu gerçekler görülmektedir:

Darende Kazası Mahallelerinden Hıdırlık Mahallesi ahalisinden olup ellerinde avarız vergisine tabi arazi ev emlakleri bulunmayan ve şimdiye kadar Padişahın Hatt-ı Hümayunu ile bütün vergiden muaf tutulan ve kendilerinden vergi alınması gerekmeyen, adı geçen mahallede medfun bulunun Kutbu`l-arifin, Gavsu`l-vasılin Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin sahih`un-neseb evlatları, her açıdan merhamet ve inayete layıktırlar. Özellikle Atik Valide Sultan Vakıflarından aldıkları tahsisatla geçindikleri ve bunların 36 haneden ibaret olduğu beyan edilmiştir. Ailenin elindeki şecere ışığında Darende kolunun Şeyhli ailesinin silsilesi şöyledir:

Es-Seyyid Kutbu`l-arifin, Gavsu`l-vasılin Şeyh Hamid-i Veli

Es-Seyyid Halil Taybi Baba

Es-Seyyid Ahmed Veli Efendi

Es-Seyyid Pir Muhammed Efendi

Es-Seyyid Hasan Feryadi Efendi

Es-Seyyid Hüseyin Karabaş Efendi

Es-Seyyid Ali Kemaleddin Efendi

Es-Seyyid Emin Muhammed Efendi

Es-Seyyid Ali Rıza Efendi

Es-Seyyid Ahmed Hilmi Efendi

Es-Seyyid Hasan Feyzi Efendi

Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi

Es-Seyyid Hamid Hamideddin Efendi

Şeyhli ailesinin Darende Zaviye Mahallesinde yaşayan evlatları günümüze kadar neslen devam etmektedirler, “Ateş” soyadını kullanmaktadırlar. Hacılar’da yaşamış olan evlatlarından Şeyh Salih Nihani ve oğlu Müslim Penahi ile onların evlatlarının torunları “Ocak” ve “Ateş” soyadlarını kullanmışlar. Ayrıca yine Şeyhli ailesinden “Şeyhzadeoğlu” soyadını kullanan Saçlı Şeyh Süleyman Efendi’nin evlatları Adana’da yaşamakta ve “Şeyhzadeoğlu / Ateş” soyadlarını kullanmaktadırlar.

Zaimli Ailesi

Zaimli ailesinden de tarih boyunca önemli şahsiyetler yetişmiştir. Bunlardan bazıları şöyledir:

Abdi (Abidin, Zeynelabidin) Paşa Trablusşam valisi iken 1687’de vefat etmiştir. Yaşadığı Dönemdeki Padişah / Sultan Dördüncü Mehmed: Saltanatı 1648-1687.

Abdi Paşa (Ağa Abdi Paşa) Hotin/Rumeli valisi iken 1722’de orada vefat etmiştir.

Yaşadığı Dönemdeki Padişah / Sultan İkinci Mustafa: Saltanatı 1695 – 1703 Sultan Üçüncü Ahmed: Saltanatı 1703 – 1730

Ali Paşa (Gülüç) İran Seraskeri iken 1744’de vefat etti. Yaşadığı Dönemdeki Padişah / Sultan Birinci Mahmud Saltanatı: 1730 – 1754

Abdi Paşa (Koca) Silistre valisi iken 1789’da vefat etti. Yaşadığı Dönemdeki Padişah / Sultan Üçüncü Mustafa Saltanatı: 1757 – 1774 - Sultan Birinci Abdülhamid Saltanatı: 1774 – 1789

Cebecizâde Mehmed Paşa 1784 tarihinde vefat etmiştir. Yaşadığı Dönemdeki Padişah / Sultan Birinci Abdülhamid Saltanatı: 1774 – 1789. Kabri, Darende’de Sadrazam Mehmet Paşa kütüphanesinin batısındadır.

Cumhuriyet döneminde de Darende’de yaşayan “Zaimli” ailesi “Zaimoğlu” soyadını kullanmaktadır. Adana’da ikamet etmektedirler.

Soy Ağacı Çalışmaları

H. Hamidettin Ateş Efendi Somuncu Baba silsilesi ve neseb-i âlisi hakkında yıllardır çalışmaların yapılmasına öncülük etmektedir. Prof. Dr. Ahmed Akgündüz Bey’in hazırlayıp yayınladığı “Somuncu Baba ve Neseb-i Âlisi” adlı eser bu gayeye matuf olarak neşredilmiştir. Ayrıca H. Hamidettin Ateş Efendi bilgisayar ortamında, 1873 yılında doğan 1945 yılında vefat eden dedesi Es-Seyyid Hatip Hasan Efendi’den itibaren günümüze kadar ailenin bütün evlatlarının/akrabalarının bilgilerini şecere olarak bilgisayara geçirmiş ve tarihe önemli bir kayıt düşmüştür.

2007 yılının yaz aylarında Bolu Gerede’de bir programa katılan H. Hamidettin Ateş Efendi, orada “Tahsin Darende Ormanı” levhasını görünce bu şahsın kim olduğunun araştırılmasını orada yaşayan dostlara hatırlatır. Onlar da yaptıkları araştırma neticesinde Somuncu Baba’nın soyundan “İbiller” kolundan bir ailenin olduğunu “Tahsin Darende”nin Gerede Belediye Başkanlığı yapmış olduğunu halen Gerede’de yaşayan aile fertlerinden Alim Darende’den öğrenirler. Bu arada Alim Darende (1963, Gerede doğumlu.) ellerinde olan şecereyi/soy ağacını Darende’ye H. Hamidettin Ateş Efendi’ye gönderir. O belge incelendiğinde Somuncu Baba’nın soyundan dört kabileye ayrılan İbillerin, Gerede ve civarında yaşadıkları tespit edilmiş olur. Şimdi Alim Darende ile yapılan bir söyleşinin notlarını sizlerle paylaşacağız:

İbilli Ailesi

“Bir tarihte, Darendeli İbilzade İbrahim Efendinin kızı Ayşe ninemizin Ali Fakı’dan olma çocukları Hasan ve Hüseyin dedelerimiz amcaları Sofu Mehmed Efendi’nin teşvikiyle İstanbul’a tahsile giderken burası çok soğuk olduğu için zorlu kış şartlarında atları ve içinde bulundukları kervan kara saplanmış, burada kalmışlar. O dönemde Hüseyin Efendi hastalanmış, hastalık ilerleyerek Gerede’de vefat etmiş. O sırada burada medrese alimi olan Sadettin Efendi isminde birisi dedelerden Hasan Efendi’yi misafir etmiş. Hasan Efendi burada medrese tahsiline devam etmiş. Medrese arkadaşlarından Çoğullulu Emin Efendi ile aralarında bir sevgi oluşmuş. O da burada kalmasını teklif etmiş. Daha sonra evlilik vakti gelmiş Gerede’den Sıralancı ailesinden bir hanımla evlenmiş. Daha sonra annesi ve zannedersem sarayda hoca olan babası da buraya gelip yerleşmişler. Böylece İbilli ailesi Gerede’yi mesken tutmuş.

Ben, 7. kuşağım burada. O dönemden bu döneme ailemiz, Gerede’de mahalli yöneticiler ile diğer belirli mevkilerde insanlar olmuş.

Zaten ben en son dedemin babasının fotoğrafından tanıyorum. Öbürkülerini de kısmen duyduğumuz kadarıyla ya da belgelerden biliyoruz. Kalış o kalış.

Soyadı kanunu çıktığında aile, “Darende” soyadı alınmış. Gerede’de Darendeliler ve Darendelioğlu derler halk dilinde. Ticaretle meşgulüz.

Darende soy ismini taşıyan muhakkak çok fazladır. Ama tabi bunları herkese anlatmak olmaz. Anlayan anlar anlamayan da kendisi bilir…

Soyadımız vesilesiyle günlük hayatımızda pek çok defa olumlu şeylerle karşılaşıyoruz. Çok sıkışık durumlarda ailemiz, soyadımız sayesin birkaç sefer sıkıntılardan kurtulmuştur.

Darende’yi görmek bir sefer nasip oldu. 2002 de ziyarete gittim. Maneviyat boyutu orda tabi ki oldukça fazla. Onu hissedebiliyor insan.

Darende maneviyatı yüksek bir yer. Zaviye mahallesinin konumu farklı tabii ki… Yapılan birçok hizmetler maneviyatın yüksekliğinin eseri olduğu bariz bir şekilde görülüyor. Maddiyatla her şey olmuyor. Manevi değerler olduğu zaman diğer şeyler de arkasından geliyor.

Amcam olan Hasan Tahsin Darende, Gerede Belediye Başkanlığı yapmıştır.

Darende insanı nereye giderse gitsin bir şekilde her hizmete önderlik etmiştir. Hangi beldeye giderse gitsin mutlaka çalışkanlığı, dürüstlüğü rehber konumunda olmuşlardır. En son kızımız Beyza’da bu yıl meclise gitti. Bolu öğrenci meclis başkanıydı. Öğrenci meclisinde Bolu’yu temsil etti. Geçen 24 Nisan’da Ankara’da Genel Kurulda Beyza Darendelioğlu diye anons ettiler.

Bizim sülale dört kol olarak yayılıyor. Zaimoğulları, Adana’da olanlar, Şeyhler Darende’de mukim. Bunlardan Şeyh Süleyman Efendi Mısır’a gitmiş tahsil görmüş. Belki Mısır’da yaşayan aile yakınlarımız bile vardır. Zaimoğlu ailesi Adana’da bilinen geniş bir aile. Paşalar Ankara’daki Abidin Paşa semtinin kurulmasında öncülük yapan insanlar, bir de İbiller.

İbiller de bizim aile, bizim ailenin başı. Bizim aileden amcazadeler var Zonguldak’ta, Kastamonu’da Samsun’da. Darende ailesini sürdüren buradaki kollardan birisi de Aydın Abi o da vefat etti. Hiç evlenmediği için çocuğu da olmadı.

Darendeli Dostlarım

Bir hastamız vardı, kan ihtiyaç oldu kan merkezine gittim. Bir yaz gününüydü. Orada da kan zor alınıyor. Oradaki arkadaş da Darende’nin Zaviye mahallesindenmiş. Beni hemen 5 dakikada gönderdi. Bir kere de askerde zor bir anımda Darendeli bir arkadaşımız, benim soyadımı duyunca bana yardımcı oldu. O da yetkili birisiydi. Hala görüşüyoruz. Osmaniye’de oturan bir arkadaş...

Tabi memleketin soy ismini taşımak farklı bir şey. İnsanların hemen dikkatini çekiyor. En son dün bankada bir arkadaşla karşılaştık. Malatyalıymış. Arada hemen bir hemşerilik bağı oluştu. Böyle her yerde insanın karşısına çıkıyor.

Yapılan iyi şeyler uzun vadeli oluyor. Kötü şeyler ilk başta insanlara cazip geliyor ama uzun vadeli olmuyor.

Darende’yi Darende yapan maneviyat ve orada güzel insanların bulunmasıdır.

Darende de yaşamak işin maneviyat tarafı esas alınarak düşünülecek olursa tabi ki çok güzel.

İbilli ailesinin buraya geliş tarihi olarak, yaklaşık 1840’lı yıllar… Ben yedinci, babam altıncı, dedem beşinci ve dedemin babası ki ben onu fotoğraftan tanıyorum Hafız Tahsin Efendi dördüncü kuşaktır.

Belediye Başkanı olan Hasan Tahsin Bey’in mesleği orman mühendisidir. Orman İşletmeleri’nden emekli olmuştu. Daha önceki yıllarda Trabzon’da ve Karadeniz bölgesinde bazı yelerlerde vazife yapmış en son buradan emekli olmuş. Bir tane oğlu iki tane kızı var. Kızların her ikisi de doktor. Oğlu ise tüccarlık yapıyor, Bolu merkezde esnaf… Onun da bir oğlu bir kızı var. Oğlu elektrik mühendisi şu anda Katar’da çalışıyor.

Oğlum Berat, bir şey sorulmadan hiçbir şey konuşmaz. Bu da ayrı bir efendilik ve güzellik, Allah selamet versin. Bunlar tabi ki güzel olan şeyler. Örnek insanlar olması, başka insanlar için de bazı olumlu şeylere vesile olur inşallah. Çalışkanlıkla efendilik ikisi de dinimiz İslamiyet’te zaten olması gereken şeyler. Başkaları başka şeylerde yorumlasa da olması gereken bu.

Figane dedenin Kurtuluş Savaşı yıllarında devlete çok yararlı hizmetleri olmuştur. Bunların anıları da var ama şimdi tam detaylı olarak bilemiyoruz. Figane dede Gerede’de sözü geçen, yararlı işler yapanlardan bir tanesiymiş. Kendisinin o zamanlar verilmiş bir madalyası vardı. Annemin dedesi. Anneannemle de öbür dedem kardeş, Darendeli ailesinden kendisi. Ama Figane dedem aslen Geredeli. Figane dedem Kastamonu’ya tahsile gitmiş. Babası veya annesi vefat edince gelmek istiyor, fakat hocası göndermiyor, gitme diyor. “Yok, ben gitmek istiyorum içime doğdu” diyor zannedersem. “Bak gidersin figan ederek dönersin” diyor ve o isim de oradan kalıyor.

Bazı kısımlarda anlatımımda eksik noktalar vardır, bizim bilmediğimiz. Tabi bu 2–3 kuşak değil 6–7 kuşak, dile kolay. Kopukluklar ve atlanan şeyler vardır. Eksik şeylerde zamanla tamamlanır belki de.” Alim Darende’ye binlerce teşekkürler...

Atalarımız “Otu çek köküne bak” derler. Ne kadar doğru söz. “Doğru ağaçtan doğru değnek çıkar” sözü de bu hakikati dillendiriyor. “Asıl azmaz bal kokmaz kokarsa yağ kokar aslı ayrandır ” şeklinde devam eden, maya denilen aile terbiyesinin ne kadar önemli olduğunu gösteren atasözümüzü de bu arada hatırlamak gerekir. Bu atasözümüz, asalet kavramını insan davranışlarındaki olumlu yönelişler olarak değerlendiren ve insanı daha önceden yetiştirilme esnasındaki belirlenmiş bir ahlak anlayışıyla doğruya yönelten fikrin yansımasıdır.

Umarım yeni yapılacak çalışmalar neticesinde Somuncu Baba ailesinin bütün fertlerini detaylı şekilde açıklayan bir şecere son şeklini alır. Bu arada, Paşalı kabilesi müstakil bir kol mudur, yoksa bu kol Zaimli ailesinin içinde geçen paşalardan mütevellit bir genişleme arz eden aynı kolun dağılımı mıdır, onların da soy araştırması bir neticeye kavuşur inşallah...

Recep GÖKÇE
18.01.2018 15:26:25
S.A - Salih Nihani Hazretleri:Annemin anlatımı:Darende - Hacılar mahallesinde kış günü vefat eder. Kar yoğun olduğu için Somuncu Baba Cami içerisindeki ebedi istiraatgahına götürülemez. Hacılar camii avlusuna defnedilir. Yaşayan tek çocuğu. Annemin Anne Annesi olduğunu söyler. Bir oğlu Salih Nihani Hazretlerinin eserlerini bastırmak için İstanbula gider. Ancak tamamlayamadan vefat eder. Çocuğunun olmadığı söylenir. Hulusi Efendi Hazretleri Adana-Ceyhan´a geldiğinde. Anemin Anne Annesini ziyaret edip. Amca kızı diye hitap edermiş. Biz Darendeye geldiğimizde mutlaka Salih Nihani Hazretlerini rahmetli Annemle ziyaret ederdik.