Ömer HİDAYET


Sosyal tesisimizin temeli atıldı


Ramazan Bayramının ikinci günü, zaviye mahallesi somuncu baba konutları civarında temel atma merasimi yapıldı.

Temeli atılan bina, 6 kat olup, bay ve bayanlar için farklı alanları içine alan muhteşem bir eser olacağa benziyor.

İnsanın, günlük işlerinin dışında kendini rahatça içine emanet edeceği huzur beldesi olacak.

Hayatın hır gürü biz insanları fazlası ile yıpratıyor.

Gelecek endişesi, her an kapımızda.

Modern hayatın dayatması böyle mekânları hava gibi su gibi ihtiyaç haline getiriyor.

Farklılaşmak, farklılıkları burada yaşamak istiyoruz.

Bu mekânlar, adeta maneviyat ikliminin huzur beldeleri.

Sıcak, dostça ve vefakar..

Ruhun , eşya karşısında nizam tuttuğu nadide mekanlar..

Taşlaşmış yüreklerimizi, pirin ateşinde eriten tarifsiz beldeler.

Bugün, ne kadar muhtacız ki böyle mekânlara.

Sosyal olmak, sorumluluk almakla mümkündür.

Sabah evden çıkıp, sadece evine yatmaya dönen insan ne kadar sosyaldir.

Bu mekanlar, paylaşmanın, kaynaşmanın, dertleşmenin diğer adresleri..

İnsanlığın derdi ile hemhal olmanın müstesna mekanları..

Taşın altına elimizi koyduğumuz nispette büyük insanız..

Kendimizi aşıp, kardeşimizin derdi ile dertleştiğimizde kendimiz oluruz.

Huzur buluruz. Huzuru soluruz..

İçten yapılan dua, yoluna kesilen kurban ve akıtılan gizli gizli göz yaşları..

Temelinde böylesi büyük ve ulvi gayenin olduğu bu tesis, maneviyat beldesinin de şaheseri olacaktır.

Niyet hayır olunca, akıbette şüphesiz hayır oluyor..

Yardımlarını esirgemeyen, alın teri döken, ustasına, amelesine, mühendisine, taşeron çalışanlarına binlerce selam olsun..

Temmuz sıcağında, hizmet etmenin sonsuz serinliği çalışanlarımızla olsun..

Emekleri mübarek, hizmetleri daim olsun..

 

AMASYA BAŞKA BİR ÖRNEK

Amasya ilindeki vakfımızın sosyal tesislerinin açılışında şu cümleleri kurmuştuk? Bir şehre girerken bütün heybetinizi takının, derler.

Bu bir bakıma gelenek olmuştur.

Sizi karşılayan, dostlar memnun, müstehzi bakışlarda kör ve şaşı olsun diye.

Amasya bir şehzadeler kenti...

Ferhat?ın Şirin?e kavuşmak için dağları delip suyu getirdiği müstesna şehir. 

Beşeri imtihanında zirve noktası...

 Şehir, iki vadi arsında toprağın ulviyetle kol kola koşuştuğu bir mekân.

Yeşilırmak burada her daim billur tazeliğinde akar durur.

 Vakfımızın Amasya?da yaptırmış olduğu sosyal tesislere ulaştığımızda, tarihin ve kadim medeniyetin ihyasını hatırlatan beş katlı muhteşem bir eser ile karşılaşıyoruz.

Merkez içinde ama merkez değil, dağa bakan aydınlık bir yüzü var, taşra deseniz taşra değil.

 Oldukça güzel bir mekân, sakin, asude, merkeze yakın, ama merkeze bulaşmamak için kenara çekilmiş vakur bir duruşu var.

Ön cephesi köşegen kemerle süslenmiş, Selçuklu mimari tarzını andıran harika bir eser.?

Darende?mize yapılan sosyal tesisiminiz, diğer illerde yapılanların toplamı bir güzellikte olacağı şüphesizdir.

Kenarda mütevazi, ihvanımızı bağrında büyüttüğü oranda  , bir o kadar da vakur..

Merkezde dimdik asil bir şekilde tecessüm eden,

Sade  olduğu kadar,  toprağa bürünmüş  vakar ve azamet  kanatlı  bir tesisimiz..

El emeği, göz nuru, pirin himmet nazarı sonsuza dek üstünde bir mekan..

 

ASIRLARA HİTÂB EDEN ÂLİM ES-SEYYİD OSMAN HULÛSİ EFENDİ(KS)  ?NİN HAYATI, ŞAHSİYETİ VE ESERLERİ / PROF.DR AHMET ŞİMŞİRGİL

 

? Devrine insanî değerler saçan, yaşadığı 20. yüzyılın ulularından; kalemiyle, kelâmıyla, manevî şahsiyetiyle ve eserleriyle gönüllere taht kuran, gönüller sultanı Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi?yi tanımaya bugünkü neslin ve gelecek kuşakların büyük ihtiyacı vardır.

Marmara Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil tarafından Osman Hulûsi Efendi Hazretleri?nin hayatının ve hizmetlerinin çeşitli yönleriyle kaleme alındığı ?Asırlara Hitabeden Âlim? Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hayatı, Şahsiyeti ve Eserleri? adlı eser bu gayeye matuf olarak hazırlanmıştır.?

Tanıtımı yapılan bu 2 ciltlik dev eser yukarıdaki sözleri ile özetlenmiş.

Kitabın yazarı, Prof. Dr. Ahmet ŞİMŞİRGİL Hoca, tarihi sevdiren adam olarak, gönüllerde taht kurmuş bir bilim adamımız.

Sevecen, tatlı ve akıcı üslubu ile adeta tarihi yeniden yazıyor,yaşatıyor.

Tarihin arka odalarında gezinmekten çok, hakikatin gül yüzünü bizlere demet demet sunuyor. Medyatik oluşu, tarihin naif yüzünü bizlere aktarmasına asla mani olmuyor.

Şov yapmıyor, şuur aşılıyor.

Sözlerine, tefekkür katıyor.

Cine 5 TV?deki ?Tarih ve Medeniyet? programının kadim bir takipçisi olarak bunları söyleme cesaretini kendimizde buluyoruz.

Günümüz gençliğinin, tarih şuuru ile yoğrulmasında Ahmet Hocamızın emeği inkâr edilemez.

Gençliğe verdiği konferanslar, davet edildiği nezih ortamları şölene çevirmesi ile tasdiklidir.

Bu ortamları, Tarihin ve Medeniyetimizin tarifsiz lezzetleri ile tatlandıran bir bilim adamımız Ahmet Hocamız.

Kalemine, eline ve yüreğine sağlık saygıdeğer Hocam..