Somuncu Baba Hazretleri`nin yani Şeyh Hamid-i Veli Hazretlerinin örnek hayatı, menkıbeleri, ve eserleri bizlere ışık tutmaya ve yön göstermeye devam etmektedir.
Somuncu Baba Hazretleri`nin 1331 yılında Kayseri`nin Akçakaya köyünde doğduğunu, ilim tahsili için zamanının önde gelen merkezlerine yolculuklar yaptığını biliyoruz.
Osmanlı Devleti`nin o tarihlerdeki başkenti olan Bursa`da yaşadığını, pişirdiği ekmekleri insanlara "Somunlar, müminler!" nidasıyla dağıttığını ve bundan dolayı Somuncu Baba olarak anılmaya başlandığını da biliriz.
Niğolu Zaferi`ne bir şükrane olarak inşa edilen Bursa Ulu Camii`nin açılışında, Emir Sultan Hazretleri`nin ifşaa etmesiyle ortaya çıkan ilmî ve manevî derinliğini irad ettiği hutbe ile nazara vermesi de meşhur bilgiler arasındandır.
Somuncu Baba Hazretleri`nin "Şöhret afettir." ikazı gereğince göç ettiği Aksaray`da belli bir müddet ikâmet ettiğini, Hacı Bayram Veli Hazretleri`ni burada irşad ederek Ankara`ya manevi vazife ile gönderdiği malumdur.
Somuncu Baba Hazretleri talebeleri, eserleri ve maneviyatıyla, devrinde yaşadığı Yıldırım Bayezid başta olmak üzere birçok Osmanlı padişahları üzerinde etkili olmuş, bütün Osmanlı coğrafyasını aydınlatmıştır. Bizzat kendisi ya da talebeleri vasıtasıyla bir çok ilim ve maneviyat sultanı yetiştirmiştir. Bunlar arasında en çok bilinen ve tanınanları; Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri, Akşemseddin Hazretleri, Akbıyık Sultan, Üftade Hazretleri, Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri akla gelmektedir.
Oğullarından Yusuf Hakiki Hazretleri`ni Aksaray`da bırakmışlardır. Somuncu Baba Hazretleri`nin neslinin Aksaray kolu, Yusuf Hakiki Hazretlerinden devam ederek günümüze ulaşmıştır.
Somuncu Baba Hazretleri hac vazifelerini ifa etmek üzere diğer oğlu Halil Taybi Hazretleri ile birlikte Aksaray`dan ayrılmış, hac dönüşünde ise Darende`ye yerleşmişlerdir.
Mübarek kabr-i şerifi Tohma Irmağı`nın gönüllere huzur veren kenarında kendi zamanında Halvethane olarak kullanılan şimdiki Somuncu Baba Camii ve Külliyesi içerisinde bulunmaktadır.
Kabrinin Darende`de olduğu tarih uzmanları tarafından da kesinlikle belirtilmektedir. Osmanlı arşivlerinde bulunan belgelerde de bu konu hakkında net bilgiler bulunduğu araştırmacı-yazarlar tarafından ifade edilmiştir. Misalen, Prof. Dr. Ahmet Akgündüz "Arşiv Belgeleri Işığında Somuncu Baba ve Nesebi Alisi" adlı eserinde arşiv kayıtlarına dayanarak Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri`nin nesebi, nesli ve kabri şerifi hakkında genişçe bilgiler vermektedir.
Somuncu Baba Hazretleri`nin ahiret âlemine göç ettiği 1412 yılından günümüze, yani 2015 yılına, kadar devam eden ve Allah`ın izni ile kıyamete kadar da devam edecek olan temiz neslinin bir kolu da Darende`de bulunmaktadır. Bu temiz ve asil soy taşıdığı manevi hususiyet ile tüm insanlığa yol göstermektedir.
Somuncu Baba Hazretleri`nin kabrinin Darende`de olduğuna ilişkin Mehmet Gülseren ve Mehmet Ali Cengiz tarafından 1965 yılında yazılıp yayınlanan bir kitaba Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Hazretleri tarafından yazılan bir takdim yazısının ilgili kısmını burada zikretmek yerinde olacaktır:
"Ceddim Ebu Hamid
Ceddim Ebu Hamid`in bilinmezlik ününe nişan giydirmek isteyenler çok olmuştu. Lâkin o iz bırakmayan -Ebu Hamid`in- nihayet Zaviye`nin ücra köşesinde olduğu belirlendi.
O kâinatın kutb-u devrinin en büyük mürşidinin, kendisini, Zaviye`nin yalnız, tenha köşesinde gizlilik penceresine (şöhretten kaçış hâli) çekmiş olduğu görüldü.
O, "Gizli bir hazineydim. Bilinmekliğimi istedim. Bilindim." kuds-i hadisinde ifade buyrulan hakikatler, aklın alamayacağı hikmetler ve manalar hazinesi onun talebelerinin, sezişleriyle orada bulundu.
Hz. Muhammed (s.a.v.)`in en büyük şefaat makamına, erişti. Şükreden oldu. Hâmid oldu. Asıl ününe, temiz ismine onun için Hâmid, Hamideddîn denildi.
O, Cenâb-ı Hakk`ın lütuf ve ihsanı ile tecelli eden gece kandili gibi ilâhi nur saçan, güç ve ışık veren yüzü, bu toprağın -bu beldenin- mütevazı değerini yüceltmiş, bu topraklar onun kabri olmak şerefine nail olmuştur; onun mezarı ile şereflenmiştir."
Rabbim bizleri Somuncu Baba Hazretleri`nin ve günümüzde bizlere yol gösteren büyüklerimizin yolundan ayırmasın. Amin.