Medîne şehrinin hâk ü toprağı
Ravza-i Habîb?in gül ü yaprağı
Hakîkat şehrinde kurmuş otağı
Seyyidim sultânım Karîbu?llâh?ım
Mürşidim mu?înim refî?u?llâhım
Gül kokan , gülün, güllerin misafir olduğu şehir Medine-i
Münevvere. Toprağından öpülesi, her toz zerresini baş tacı yaptığımız Peygamber
şehri, Habiballah, Resulallah ,Nebiyallah şehri Medine. Hazreti Muhammed
Mustafa (sav) den günümüze kadar tüm ulviyetini, nuriyetini, yüceliğini
muhafaza eden şehir Medine. Ehlî Beytin, Nesebi-i Aliye?nin yaşadığı ve
yaşantılara örnek olduğu kutsal şehir Medine. İslam halifelerinin, İslam hükümdarlarının
tarih boyunca hizmet ettiği kutlu şehir Medine.
Rebiülevvel
ayının on ikisi, Pazartesi günü. Peygamber Efendimizin (sav) mübarek başları,
Hz. Âişe?nin kucağında. Bu hazin manzara orada bulunan Hazreti Fâtıma?nın
yüreğini âdeta dağlıyordu. Bir ara
Peygamber Efendimizi (sav) bağrına bastı: ?Vay! Babamın çektiği ıztıraba? diyerek gözlerinden
yaşlar boşanmaya başladı. Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, ?Bugünden sonra baban hiç
bir zaman ızdırap çekmeyecektir? buyurdu ve ilâve etti: ?Kızım! Sakın ağlama! Ben vefat ettiğim zaman ?İnnâ lillahi ve innâ ileyhi raciûn?
de.?
Peygamber Efendimiz (sav) bu fâni dünyada artık son dakikalarını yaşıyordu. Bu
esnada, Hazreti Cebrâil (as), ölüm meleği ile birlikte geldi. Rasûl-i Kibriyâ
Efendimizin hal ve hatırını sordu. Sonra ölüm meleği içeri girmek için izin
istedi. Peygamber Efendimiz (sav) müsade edince, melek içeri girdi. Peygamber
Efendimizin önünde oturdu, ?Ya Resûlallah!? dedi, ?Yüce Allah, senin her emrine
itaat etmemi bana emretti. İstersen ruhunu alacağım. İstersen sana bırakacağım.?
Rasûl-i Kibriyâ Efendimiz Hazreti Cebraile baktı. O da: ?Ya Resûlallah, Mele-i
A?lâ seni beklemektedir? dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sav), ?Ya
Azrail! Gel, memuriyetini yerine getir? buyurdu. Tüm
alem heyecanla Kainatın Efendisini bekliyordu.
Yıllar sonra? Hazreti Ömer?in (ra) son zamanları?
Hazreti Ömer (ra)Sahabeden birini Hazret-i Aişe?nin
huzuruna gönderdi , izin verirse, biz de Resulullahın Ravza-i Mutahharlarına
girelim ve O Servere iltica edelim. Hazret-i Aişe bu haberi işitince ağladı. Ah,
kıymetli Ömer, atamın yadigarı da gidiyor. O yeri ben kendim için saklardım.
Ama ona hibe ettim. Hazret-i Ömer?e söyleyin ki, Resulullah ve babamın yanına
varınca, benim selamımı onlara söylesin. Ve desin ki, bu ayrılığım ne zamana
kadar devam edecek. Hazret-i Ömer bu haberi işitince, oğlu Abdullah?a dedi ki,
benim cenaze namazımı kıldıktan sonra, Hazreti Aişe?nin huzuruna geri varıp,
izin isteyesin. Evvelce benden utanıp, izin vermiş olabilir ve pişman olmuş
olabilir. Onun rızası ile defin olayım. Hazret-i Ömer?in vefatından sonra
yıkayıp namazını kıldılar. Oğlu Abdullah, Hazreti Aişe validemize gitti, tekrar
izin istedi. Hazret-i Aişe ağlayıp, ey Ömer, adaleti hayatında da, ölünce de
elinden bırakmadın. O yeri sana feda ettim dedi. Ondan sonra mübarek
cenazesini, Ravza-i Mutahhara kapısına getirdiler. Birisi ileri varıp, Esselamü
aleyke ya Resulallah! Ömer?i getirdik. Eğer destur varsa, ravza içine
defnedelim, dedi. Cümle Sahabe-i Güzin, Resulullah Efendimizin, (Sevdiğimi
benim katıma getirin) diye mübarek sesini işittiler. Ravza?nın kapısı açıldı.
Hazret-i Ebu Bekir?in sol yanında hazırlanmış yere defin yaptılar
Osmanlı Hükümdarlarının Hazreti Peygambere sevgisi
muhabbeti o kadar yüksekti ki Tarih boyunca Medine-i Münevvere ye hizmetler
götürmüşler, Sürre-i Hümayun alayları göndermişlerdir. Bu kutsal şehirde
Restorasyon çalışmaları yapmışlardır. Mescidi Nebevide Ustalar çalışırken o
kadar hassas davranmışlar ki, dünya kelamı konuşmamışlar, edebe çok riayet
etmişlerdir. Kullanmış oldukları alet edevata Cenabı-ı Allah?ın zikrini yapacak
isimler vermişlerdir. Yani Çekiç?e Suphanallah, Keser?e Elhamdülillah bir başka
edevata Allahuekber ismini vermişler, dünyaya dair hiçbir şeyle meşgul
olmamışlardır. Hatta bu kutsal beldeye Ferraşlar / Süpürgeciler göndermişler
temizliğini yaptırmışlardır. Bu süpürgelerden düşen çöpleri toplatmışlar ve
başlarına taç yapmışlardır. İşte Osmanlının başarısındaki sır bu sevgi, saygı
ve muhabbette gizlidir. Aslında her şey Onda, Onun sevgisi ve muhabbetinde
saklıdır.
Bu ayda tüm gönüller kutsal topraklarda, Mekke-i
Mükerreme ve Medine-i Münevvere de, tüm kardeşlerimizin Hac farizalarını Cenabı
Allah kabul buyursun. Mübarek olsun. Aynı zamanda tüm İslam aleminin Kurban
Bayramını kutlar, barış ve huzur getirmesini Cenabı Allahtan niyaz ederiz.