Musa Tektaş


Darendeli Esnaflar Anlatıyor - 2


Hasan Hüseyin YILDIRIM (65 yaşında) Yeni Yıldırım Petrolün Sahibi

1949 yılında Ağılyazı Köyünün Halaçören Mezrasında dünyaya geldim. Çocukluk yıllarım köyde geçti. 1963 yılında babam vefat etti. Bizi annem büyüttü. Askerlik vazifemden sonra, 1972 yılında Ağılyazı Köyünden Zaviye Mahallesine göçtük. Annem, eşim ve çocuklarımla Somuncu Baba Camii`nin üst tarafında bulunan bir kerpiç evde oturmaya başladık. 1969 yılında almış olduğum traktörle Darende`de taşımacılık yapmaya başladım. Zaviye dışından geldiğimiz için, Hulûsi Efendi Hazretleri, asla bizi dışlamadı, başkalarının aksine bize sahip çıktı, bizi korudu.  Özellikle bayram namazlarından sonra, ilk olarak evimiz camiye yakın olduğu için önce bize gelir, "Bunlar garip, önce gariplerin bayramını tebrik edelim." der, hatırımızı sorardı.

1974 yılında Hulûsi Efendi Hazretlerinin kendi oturdukları kerpiç evin yerine yeni ev yapılırken, biz de traktörümüzle kum ve inşaat malzemesi taşıdık. Bu arada bize nakliye işlerini ücretli yaptırır, dostlarına da tavsiye ederdi. Bir bayram günü komşu çocukları traktörümüzle oynarken traktörü sulama kanalına düşürmüşler, traktör parçalandı.  Ben çok üzüldüm ama bir şey diyemedim. Mahalleli toplanıp, yol yaparak traktörü çıkardılar. Bu arada Hulûsi Efendi Hazretleri beni yanına çağırdı. "Oğul, sağlık olsun. İnşallah daha yenisini daha iyisin alırsın." dedi. Dua ve himmetlerinin bereketiyle o sene (1976 yılında ) acenteden BMC kamyon aldım. Nakliye işine daha geniş bir şekilde devam ettim. 1979 yılında BMC kamyonu satıp şehirlerarası çalışan otobüs aldım. Uzun bir süre de otobüsçülüğe devam ettim.

1980 yılından itibaren 5 defa otobüsle hacca gittim. 1983 ve 1984 haclarında Hulûsi Efendi Hazretleri de aynı şirkete çalıştığımız Gürünlü Hacı Önder Özdeğer`in otobüsüyle aynı kafilede beraber hac yolculuğu yaptık.

Mekke ve Medine`de güzel hatıralar yaşadık. Mekke`de Kâbe-i Şerif`te genellikle Altınoluk`un karşısında otururdu. Biz de yanında bulunurduk. Bir gün "Hasan Hüseyin oğul, sen pehlivansın haydi ben oturuyorken, elimden tut da kaldır." buyurdu. Ben bütün gücümle ellerinden tutup kaldırmak istediysem de mümkün olmadı. Kendi kalktı ve bizi oteline yemeğe davet etti. "Oğul bizim mutfağımızda her vakit yemek hazırlanır, siz de gelin yiyin." dedi. Hatta bizi tanımayan bir arkadaş müdahale edecekken, "Bizimi komşumuzdur, bir şey demeyin." buyurdu. Ta gençlik yıllarımızda Zaviye Mahallesinde bize sahip çıktığı gibi, Mekke`de Medine`de de bizlere sahip çıktı.

1995 yılında yine otobüsçülüğe devam ederken bir rüya gördüm. Rüyamda Hulûsi Efendi Hazretleri, "Oğul yeter, artık Darende`de ticaret yaparsın, otobüsçülüğü bırak." buyurdu. Bunu bir işaret kabul edip, akaryakıt istasyonu kurdum. Otobüsçülüğe oğlum devam etti. Ben de Pompalar civarında petrolcülüğe başladım. Kiracı olarak işlettiğim istasyonu belediye kapatınca, Allah yeni bir kapı açtı ve Sungur Mahallesindeki Yeni Yıldırım Petrolü kurdum. Ben inanıyorum ki, buda büyüklerin duası bereketidir.

H. Hamidettin Ateş Efendi`yi de 1972 yılında biz Zaviye`ye göçünce tanıdım. Çocuk yıllarında halim selim, sakin ve vakur tavırlarıyla seçkin biriydi. Emsalleri içerisinde yeri ayrıydı. Ev işlerine, özellikle 1974 yılındaki Devlethane`nin yapımında inşaat işlerine yardımcı olduğunu bizzat gördüm. Hatta birkaç defa, Irmaklı Köyünden kum getirmek için gittiğimizde Kemal ve Ahmet Efendilerle birlikte gelip traktöre kum yükledi. 1990 yılında Hulûsi Efendi Hazretlerinin vefatıyla vakıf işlerini yürüttü. Özellikle Darende`nin bir ziyaret merkezi olmasına çok büyük katkı sağladı. Somuncu Baba Külliyesi ve civarının böyle güzel bir biçimde olması onun eseridir.  Dışarıdan insanların Darende`yi ziyaret etmesine katkı sağlamaktadır. Bir esnaf olarak petrolümüzün yol üzerinde olması hasebiyle, gelip geçen ziyaretçilerle zaman zaman görüşüyoruz. Vakfın Darende ekonomisine olan katkısını çok iyi biliyoruz. Yol güzergâhından geçenlerin Darende denilince Somuncu Baba Külliyesi`ni Hulûsi Efendi`yi, Hamidettin Efendi`yi önce duyduklarından mutlaka uğramak istediklerini görüyoruz. Bu arada ziyaretçiler çeşitli alış-veriş de yapıyorlar. Sadece yol üzerinden değil, çarşı içerisinde de yabancı ziyaretçilerin Darende ekonomisine büyük katkısının olduğunu herkes biliyor. Yine 25 yıl otobüsçülük yaptığım için, yurt içinde bütün vilayetlerde Somuncu Baba`nın Hulûsi Efendi`nin tanındığına, Darendeliyim deyince bizlere mutlaka o mübareklerin sorulduğuna şahit olmuşumdur.

Ben Heyiketeği Mahallesinde göçtüm, bir bahçe aldım içerisine de ev yaptırdım. Fakat o civarda su sıkıntısı çekiliyordu. Sorduğumuz yaşlılar o civarda pek su çıkmadığını söylüyorlardı. 1998 yılında şöyle bir rüya gördüm: "Heyiketeğinde evimizin bulunduğu bahçede bir taşın üzerinde H. Hamidettin Ateş Efendi oturuyor. Ben rüyamda kendine doğru koşarak giderken, bulunduğu yerde sarı renkli bir musluğu açarak akan sudan abdest alıyor."

Uyanınca hemen bunun bana bir işaret olduğunu, mahallemiz ve bizim için buradan su çıkacağına inanarak, Hamidettin Efendi`nin abdest aldığı yere kuyu vurdurmak için Yeniceli Ali Ekici`nin oğlu olan sondajcıyı çağırdım. O yeri gösterdim. 30 metreden çok güzel su çıktı. Hem biz hem de mahalle halkı halen bu sudan istifade etmektedir.

Son olarak şunu söylüyorum:

"Allah bağışlasın, 12 çocuğum 40 torunum var. Bunlara vasiyet ediyorum. Somuncu Baba Hazretlerini her zaman ziyaret etsinler. Hulûsi Efendi Hazretlerinin evladı Hamidettin Ateş Efendi`ye, ailesine saygıda, hürmette kusur etmesinler. Ben bu kapıyı, bu aileyi 40 yıldır tanıyorum. Allah için sevip saygı duyuyorum."