Musa Tektaş


Darendeli Esnaflar Anlatıyor


Hulusi Efendi (k.s.)

Hayatının her safhasında insanlığa hizmet şevkiyle dolu olan Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi, yaşamış olduğu çevresine ve beldesine daima faydalı işler yapma gayretinde olmuştur. Azmettiği her girişimde, mutlak bir hayır ve hikmet olan Efendi hazretleri ``Yaratılanı yaratan`dan ötürü sevmiş`` ve ona hizmeti hak düstur kabul etmiştir.

Hulûsi Efendi Hazretleri`nin Darende`ye ve elinin erdiği başka yerlere yapmış olduğu hizmetler sayısızdır. Çünkü o mübarek zat, bu hizmetleri bir can sıkıntısının, boş zaman değerlendirme arzusunun neticesinde değil, bizzat gündelik hayatın ihtiyaçlarına binaen yapmıştır.  Bu anlamda o hepimizin çok iyi bildiği hizmetleri gerçekleştirmeye bir ömür adamıştır. Şimdi Darendeli esnaflardan hatıralar dinleyelim:

Abdullah Karakurt (81) Anlatıyor:

Darende`ye İlçe Halk Kütüphanesi`ni kazandırma faaliyetini şöyle nakledebilirim:

"Hulûsi Efendi (k.s.) çeşitli zamanlarda Darende`nin meselelerini Anka­ra`da yetkililerle görüşmek üzere teşkil edilen heyetlerde yer alırdı. İşte bu ziyaretlerin birisinde, zamanın Kültür Bakanı Mükerrem Taşcıoğlu`na Darende`ye Kütüphane yapılması talebi iletildi. Bakan Bey, Osman Hulûsi Efendi`yi daha önceden tanıyordu. Kitaba ve kültüre verdiği değeri biliyordu.

"Arsayı temin eder etmez emriniz başım üstüne hocam" dedi. Heyetimiz Darende`ye döndükten sonra, Hulûsi Efendi, Başkanı bulunduğu Darende İmam-Hatip Lisesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği adına satın aldığı arsanın tapusunu kütüphane yapılmak üzere Kültür Bakanlığı`na devretti. Benim de içinde bulunduğum bir heyetle 3 katlı bir kütüphane yapılma arzumuzu ilgili müsteşara ilettiğimizde müsteşar bize,

"Sizin arzu ettiğiniz proje il merkezlerinde tatbik ettiğimiz bir projedir. Teklif edilse bile 10.000 nüfuslu bir ilçeye yapılması imkânsızdır. Devlet planlamadan yatırım teklifi çıkmaz" deyince, Hulûsi Efendi Hazretleri ona "Siz teklif edin, ümitliyiz, inşallah çıkar" diye buyurdu.

O da bize "Ama bu proje çıkmaz" diye tekrarladı.

Daha sonra Devlet planlamadan yatırımı onaylanan 4 kütüphaneden birisi Darende İlçe Halk Kütüphanesi`ydi, diğerleri değişik 3 il merkezi için düşünülmüştü. Hulûsi Efendi`nin sözü de yerini bulmuştu.

"Ben inanıyorum ki kütüphanemizin tahsisi ve yapımı Osman Hulûsi Efendi`nin gayret ve himmetiyle olmuştur."

Bir başka hatıram ise şu şekildedir: "Kütüphanenin Sadrazam Mehmet Paşa Külliyesi`nin arsası üzerinde yapılması da tesadüfî değildir. Osman Hulûsi Efendi`nin, Kültür Bakanı Mükerrem Taşcıoğlu ile bu görüşmesi esnasında diğer bakanlardan beş altı bakan ve elli kadar milletvekili ile beraber görüştüler ve milletvekilleri Osman Hulûsi Efendi`nin etrafında ayaküstü bir sohbet halkası oluşturdu. Kültür Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu şöyle dedi: `Hocam kendinizi niçin gizliyorsunuz, siz Allah`ın bir veli kulusunuz. Çoğu vatandaşlarımız bir milletvekili ile görüşmek için saatlerce bekliyor. Bakın etrafınızda birkaç bakan ve nice milletvekili vardır. Bu sizin büyük bir şahsiyet olmanızın en büyük göstergesidir.` dedi."

Başkanlığını Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi`nin yaptığı benim de Darende Belediye Başkanı sıfatıyla içinde bulunduğum,  bir heyetle Baş­­bakan Turgut Özal Bey`le görüşmeye gitmiştik.  Bakanlar Kurulu toplantısında olan Başbakan, çıkışında bir yurt dışı seyahati için hemen hareket edecekmiş Başbakana durum ilgililer bildirince, seyehat programını bir saat erteleyerek Osman Hulûsi Efendiyle beraber gelen heyetimizle görüş­tü. O vakit özel kalem müdürü bize şöyle dedi: "Sayın Başbakan`ın emri vardır. Bakanlar Kurulunda bile olsam şu iki kişi telefon ederse hiç sormadan bağlayınız. Biri annem biri de Darendeli Osman Hulûsi Efendi."

Atalarımız ne güzel söylemişler: "Göl yerinden su eksik olmaz" diye? Hulûsi Efendi`den sonra evladı H. Hamidettin Ateş Efendi teslim almış olduğu hizmet bayrağının gönül burçlarının en zirvesine taşımıştır. Darende`mize çok önemli hizmetleri olmuştur. Olmaya da devam etmektedir. Kendisine müteşekkiriz?

 

H. Ahmet Söylemez  (82) Anlatıyor:

"Hulûsi Efendi ile birçok ülkenin sınır kapısından geçerek Al­man­ya`daki hemşehrilerimizi ziyaret ettik. O öyle büyük bir insan, öyle Al­lah`ın sevgili kulu idi ki, yabancı devletlerin sınır kapılarındaki görevliler, onun valizini hiç açmadılar, onun üzerini hiç aramadılar. Bizim bütün eşya­la­rımız gözden geçirilirken, muhterem Hulûsi Efendi`ye yabancı gö­revliler bile hürmet ediyor, ona güveniyor ve saygı gösteriyorlardı. O bütün âlemin sevgisini ve güvenini kazanmış bir şahsiyetti. Onun için büyük işler başarmış ve millete, memlekete hizmet etmiştir."

 

Hulûsi Efendi Hazretleri Almanya seyahatimizde bana hitaben,  "H. Ahmet Ağa, inşallah sizinle bir de hac da tavaf yaparız. Hac arkadaşımız da olursunuz" buyurmuştu. Zaman elvermedi yıllar geçti. Hulûsi Efendi Hazretleri 1990 yılınını haziran ayında ahirete göçtü.

1999 yılında Darendeli hacılar olarak bir kafile ile H. Hamidettin Ateş Efendi`nin yanına gelip "Allah`a ısmarladık, hacca gidiyoruz, dua buyurun" dedik. Aradan günler geçti, ani bir kararla H. Hamedettin Efendi de bayrama yakın hac ziyareti için Hicaz`a gelmiş. Olacak bu ya tam bizim kaldığımız otelin karşısındaki yerleşmişler. Bizim otelin önünde duran Darendeli hemşerimiz Şeyho Yurdakul, bir gün karşısında aniden Hamidettin Efendi`yi uzaktan görünce şaşırmış. Acaba yanlış mı görüyorum, birkaç gün önce, Allah`a ısmarladık dedik, bize geleceğim falan demedi, demek ki birine benzetiyorum, diyerek yaklaşmış. Hamidettin Efendi halini hatırını sormuş, görüşmüşler. Bizleri sormuş, otelin yakın olduğunu öğrenince "Biz hemşehrilerimizin yanına gedelim görüşelim" demiş. Arkadaşlar haber verdi hepimiz, koridora çıktık. Hamidettin Efendiyle görüştük. Bu arada ben; "Efendim, muhterem babanız Almanya`dayken bir sözü vardı, `sizinle bir tavaf yaparız, hac arkadaşı oluruz` buyurmuştu. O sözü gerçekleştirmek size nasip olacak? Bizimle birlikte bir tavaf yapabilir miyiz" dedim. Efendi de sağolsun bizleri kırmadı `Efendi Hazretlerinin sözünü ben yerine getiririm` dedi,  beraber Kâ`beyi şerifi tavaf ettik. O gün akşam Darendeli hacılar gurubundaki arkadaşlarımızı akşam yemeğine ve çay içmeye oteline davet etti, bizlere ikramlarda bulundu. Allah razı olsun?

 

Sinan Sunguroğlu (54) Anlatıyor:

Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi, topluma rehberlik yapan ardında bir iz bırakan çok değerli bir büyüğümüzdü. Darendeliler olarak bizler onu her zaman hayırla yâd ederiz. İlçemizdeki pek çok hayır işi onun öncülüğünde gerçekleşmiştir. Bunun yanında nice öğrencinin yetişmesine öncülük etmiştir.  Babam Hulusi Sunguroğlu bir gün bizleri bütün kardeşlerimi bir araya topladı bize şu öğütte bulundu. "Evlatlarım size öğüdümdür, Hulûsi Efendi Hazretleri ve o aileye, evlatlarına karşı, saygıda kusur ederseniz hakkımı helal etmem. Onlar öyle güvenilir kimselerdir ki, dükkânınızın, petrolünüzün anahtarını isteseler, tereddütsüz teslim edin. Darende`ye devletimiz kadar hizmet etmiştir."

Biz de her zaman bu öğütlere uymaya çalıştık. Allah razı olsun, Hulûsi Efendi`den sonra, Hamidettin Ateş Efendi Darende`mizi vakıf faaliyetleri ve Somuncu Baba Külliyesiyle dünyaya tanıtmıştır. İlçemize çok önemli hizmetler sunmuştur. Bizim saygımız sonsuzdur. Zaviye`ye gelip giden binlerce insan Darende`ye de artı katmaktadır.

Ayrıca Seyyid Ahmet Şemsettin Ateş Ağabey de çok nazik ve örnek bir insandı. Bizimle bir müddet iş ortaklığı yaptı. Hatta o zaman, esnaftan bazıları Sunguroğlu ile ortak olma demelerine rağmen, bir gönül kazanmak için istemez insanların sözlerine aldırış etmeden bizlere sahip çıktı. Ben hayatımda iki kişinin vefatına çok üzüldüm. Biri babam Hulusi Sunguroğlu biri de Ahmet Şemsettin Ateş Ağabeydir.

 

Kebapçı Durmuş ?. (  ) Anlatıyor:

1979 yılında bir yakınımız trafik kazası sonucu Tokat`ın Turhal ilçesinde mahkûm olmuştu. O yakınımızı ziyaret etmek maksadıyla birkaç hemşehrimizle hususi arabamızla yola koyulduk. Tabii o zaman benzin kuyrukları, karaborsa zamanlarıydı. Sivas`ta benzinimizin azaldığını hissettik ancak, alamadık. Derken Tokat yol boyunca hiçbir istasyondan benzin alamadık. Turhal ilçesi girişinde arabamızın benzini bitmek üzereyken, bir petrole girdik. Artık naçar kaldığımız için pompacıyla muhatap olmak yerine direk patronun yanına gittik. Önce nereli olduğumuzu sordu. Biz de; "Malatya`nın Darende ilçesindeniz" dedik. O petrol sahibi, "Hulûsi Efendi hazretlerini tanır mısınız?" diye ikinci soruyu sordu. Biz de; "Elbette tanırız memleketimizin büyüğü, hayır sahibi güzel bir insandır" dedik. Bunun üzerine petrol sahibi, "Hulûsi Efendi`nin hemşehrilerinin işine yardımcı olmak bizim için şereftir" diyerek depomuzu doldurdu. Allah razı olsun işimiz büyüğümüzün sayesinde görülmüş oldu.