M. Nazmi Değirmenci


Malatya Beydağı Mülteci Kampı (MABEK)


Geçen gün bir konferanstaydım. Konu ?Hulûsi Efendi?nin Eserlerinde Hadis? idi. Yumuşak bir hitabetle konuşmacı, önce Gül?ü anlattı, ?gül kokusunu arayanları? bulanları, alanları kutladı, ?Darende?de buluşmanın güle muhabbetten olduğunu? söyledi. Hadisler ışığında Dîvân-ı Hulûsî-i?nin gül kokan yapraklarından, örnek insanı anlattı. ?Sadakatte vefada örnek insan ol örnek?, diyordu, ?Kimsesizin düşkünün ayağı, ol eli ol? diyordu. Ensar?dan bahsetti, muhacirleri hatırlattı. Kendimizi değerlendirmemizi istiyordu, sınıfta kalmıştım.

İki gün öncesinde bir fırsatım oldu Suriyelilerin misafir edildiği Malatya Beydağ?ı kampına (MABEK) gitmiş, etkilenmiştim ama konferansta anlatıldığı gibi Ensar, Muhacir penceresinden bakamamıştım. Ensar, Arapçada "yardım edenler? demektir. Yaşadıkları toprakları dinleri için terk edip Mekke`den Medine`ye göç eden Müslümanlara Muhacir, onlara yardım eden şehirlerini evlerini, topraklarını paylaşan, Medineli Müslümanlara Ensar denmişti. İslâm?da büyük öneme sahip olan Hicret olayı o güzel topluluğa kimlik olarak verilmiş, bu güzel topluluk Kur`ân`da yer almıştı.

1993 yılında gitmiştim Suriye?ye, bizden 30 yıl geriydi. İnsanlar korkmuş, sinmişti. Baba Hafız Esat istibdadının halkı üzerindeki baskısı o kadar beliydi ki, Hama, Humus katliamının izlerini taşıyan bazı binalar açık hava müzesi gibi ibretlik olarak korunmuş, yeni nesiller aklınızı başınıza alın diyordu. Arap Baharı ile 2011?de başlayan, Suriye Baas Partisi askerlerinin, insan hakları ihlalleri yaparak kimyasal silahlar kullanarak kendi halkını yok etmesi, uluslararası örgütlerin değerlendirmesiyle bir mezhep savaşı ve sonuç 2013 itibarıyla 120 bin ölü, 1 milyonun üzerinde mülteci...

Ülkemizde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı`nın (AFAD) verilerine göre, Türkiye`deki Suriyeli mültecilerin sayısı 600 bin, bunların 400 binden fazlası mülteci kampları dışında yaşamakta. Mülteci durumundaki 7 bin 300 Suriyeli, Malatya?da 2 bin konteynerden oluşan 10 bin kişi kapasiteli MABEK?te misafir ediliyorlar. MABEK küçük bir ilçe gibi, 6 mahallesi demokratik yöntemle seçilmiş muhtarları var. Her mahalleye çamaşırhane, ekmek pişirme konteynırları hazırlanmış.

Halıcılık, kuaför gibi kursların verildiği, atölyelerin kütüphanenin etkin kullanıldığı, aile sağlık seminerlerinin yapıldığı bir kültür merkezi, marketi, 2 sentetik futbol sahası, tenis kortu, voleybol, basketbol sahaları faal. Bu yıl sosyal amaçlı 2 bin 768 etkinlik yapılmış. 167 Suriyeli öğretmen, 32 Türk öğretmenin, 2 bin 768 resmi kayıtlı öğrenciye eğitim verdiği 32 derslikli 2 adet okul, 6 derslikli anaokulu var. İşlevini tam yerine getiren sosyal merkez konumunda iki de camisi bulunuyor. Gittiğimizde cami doluydu, Suriyeli hocanın Arapça verdiği vaazı dinlediler, topluca dua ettiler, ?Gariplerin duası kabul olur.? dualarına bende gönülden ?âmin? dedim.

Cemaat dağıldıktan sonra sayıları 200?ün üzerinde kız çocuğu geldi. Hafızlığa çalışıyorlarmış, topluca Peygamberimizin Medine?ye teşriflerinde Medinelilerin okuduğu ?Talaal bedru? ilahisini okudular. O zaman daha yakın olduğumuzu fark ettim. Aynı Yüce Sevgili?ye aşkla bağlıydık. Arzumuz isteğimiz dileğimiz aynıydı. Kamp içinde yürürken çocukların kamp sorumlusu Vali Yardımcı?mıza ve Kamp Müdürü?müze koşarak sarılmaları, şefkatle kucaklanmaları o kadar samimiydi ki. Bu muhabbet bu günün işi değildi, bu süregelen bir ilginin alakanın sevginin sıcaklığıydı. Bu yöneticilere ne mutlu? Yalnız bir babaannenin baktığı küçük dört öksüz kardeşin o masum bakışlarını görmenizi isterdim.

Bunun gibi bir gülümseme bekleyen yüzlerce öksüz yetim var. Bazen otobüste, hastanede, yolda yolakta bu gariplerden şikâyetçi olanları gördüğümüz gibi evini ücretsiz Suriyeli bir aileye vermiş desteğini esirgemeyenlerde var içimizde. Ev sahipliğini böyle güzel yapanlara ne mutlu. Garipler Allah?ın emanetidir.