Ömer HİDAYET


Darendede eğitim merkezli proje geliştirmek


MEB?nin başlattığı ?Bu Benim Eserim? kapsamındaki projeler, sayısal alanındaki öğrencilerin, analitik düşünmeyi, sebeb-sonuç ilişkisini keşfetmenin, kaynakları verimli kullanmayı hedeflediği çok amaçlı bir çalışma içinde yapıldı.  Okullar, Rehber Öğretmen nezaretinde bu projeye her yıl katılır. Bazı yıllar, proje sayısı okullar düzeyinde, beş olur, bazen sekiz, bazen on, bu bazen de sıfır olur.

2012-2013 öğretim yılında, Milli Eğitim Bakanlığı ile TÜBİTAK arasında ülke genelinde pilot seçilen bin okulda ?Bilim Fuarı? düzenlendi. Genel şart, en az yirmi proje ile sosyal bilimlerden, görsel sanata, oradan Türkçe, Fen Bilimlerini de içine alan geniş bir yelpaze esas alındı. Öğrencide, bilimsel aklı öne çıkarmak, var olan kaynakları en iyi derecede değerlendirmek, özgüven duygusunu geliştirmek, olaylar arasındaki sebeb-sonuç ilişkisini kavramak gibi, temel değerler ön görülmüştü.

İki yıldır uygulamada olan Malatya Valiliğimizin başlattığı, ?Aile Öğretmenliği, Başarıya Doğru, Değerler Eğitimi, Malatya Okuyor? gibi ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine yönelik oldukça geniş hacimli, hedef ve ilkeleri tamamen yasal, kanun ve yönetmelikler doğrultusunda hazırlanmıştı. Özellikle Aile Öğretmenliği, ?Gidemediğiniz yer sizin değil? kabilinden, velinin evini ziyaret ederek, birebir sosyal bir ilişkiye girmek, öğrencinin ve ailenin eğitime nasıl bir katkı sağlayacağının ortamı hazırlanacaktı. Bir taraftan da en önemli eğitim paydaşı, işin içine katılmış olacaktı. Böylece velinin kendisine değer verildiği, eğitimin yalnız bir aktörle yerine getirilemeyecek kadar karışık ve kapsamlı bir maraton olduğu hatırlatılacaktı. Proje, bazı öğretmenlerimize ayrı bir heyecan ve hareketlilik kazandırmıştı. Amaç, her dönemde en az bir kere velinin ziyareti yapılarak yılsonunda, öğrencide gözle görülür iyileşme, davranış ve disiplin yönünden olumlu yönde gelişme beklenmesiydi. Eğitimde elbette, akşamdan sabaha bir netice beklenmez. Adeta balıkçı zıpkını gibi, etkisi ve neticesi biraz geç, zahmetli ve bir o kadar insanı mutlu eden, bir sabır ve süreç içermektedir.

En çok eleştiri alan kısmı ise, bu projenin yatılı ve pansiyonlu okullarda nasıl uygulanması idi. Genel anlamda öğretmen ve veliyi memnun eden bir performans sergilendi. Olumsuz kabul edilen kısmı ise, ziyaretlerin akşam olması, geliş gidişlerde belli bir ödeme yapılıp yapılamayacağı, ders dışı bir etkinlik olduğu için veriminin düşük olacağı endişesi idi. Evet belki, en çok eleştirilecek kısmı, bu çalışma performansa bağlı ve gönüllü bir proje olabilirdi. Ders dışı etkinlikler çerçevesine belli bir ücret ödenerek, daha da tartışmasız hale getirilebilirdi.

Gelelim güzel Darende?miz de, nasıl bir eğitim çıtamız var. Eğitim ve öğretim mekânlarını nasıl artırarak, farkındalık ilkesini canlı tutabiliriz.. Çevremizi, yaşadığımız mekânları eğitim ortamlarına dönüştürerek, bilgiyi daha somut hale getirmek mümkündür. Kültür ve Sanat ortamlarını nasıl çoğaltabiliriz. Öğrencinin sosyal aktivitesini artırıcı, mekân ve etkinlikleri gerçekleştireceğimiz bu ortamları nasıl proje kapsamında çoğaltabiliriz. Unutmayalım ki, bir toplumda, kalkınmışlık; eğitim, kültür ve sanat ile doğru orantılıdır.

1-      Kütüphaneden yararlanma oranını nasıl artırabiliriz?

2-      Somuncu Baba Darende Tanıtım Merkezi?nin, ziyareti nasıl cazip hale getirebiliriz?

3-      Velinin okuma oranını ve diğer kamu personelinin kitapla buluşmasını nasıl sağlayabiliriz?

4-      İnsanların en çok kullandığı alanları, nasıl kitap medeniyetine dönüştürebiliriz?

5-      Dükkan ve iş merkezlerine okumayı hatırlatacak adlar veremez miyiz? (Mesela, Araf, Ümran, Hars, Ötüken, Sahaf, Kari, Sahn-ı Seman, Suffe, Divan, Kubbe, Küfe, Küpeşte, Meclis, Mektep, Mükatebe, gibi kadim kültürü andıracak ve yaşatacak kavramları sokak, cadde ve iş yerlerimize veremez miyiz?)

Her ay, bir okulun kitap ve okumayı seven 20 öğrencisi, bir rehber öğretmen nezaretinde minibüslere, pazar yerine, çarşı merkezine, kahvehane, internet kafelere uğramak suretiyle ellerindeki çiçek demetli ve pasta görünümlü (Bu sadece bir hatırlatma, değişik tarz ve desende çalışma yapılabilir) kitapları bırakarak okuma ve kitapla ülfetimiz artırılamaz mı? Böyle bir projeyi uygulayacak okulumuz yok mu?

Hayatımızı; planlı ve proje kapsamında maddemizin ve ruhumuzun tatmin edildiği bir kültür dünyasına dönüştürmek, geliştirmek, her zaman önceliğimiz olmalıdır.