Ömer HİDAYET


Şehir ve medeniyet


Şehir ve yaşam, sokağın, caddeye açıldığı, caddenin hemen her insan rengini yansıtan sosyal mekânlar olmasıdır. Oradan gelip geçen her yüzden, teneffüs edilen her canlıdan bir iz bulmak ihtimal dâhilindedir. Şehirleri de yaşanılır kılacak olan bu atmosferdir. Beton binalar, yükselen ucube gökdelenler, mütenasiplikten uzak, şehrin bulvarlarını işgal eden irili ufaklı tabelalar, rastgele konulmuş eşyalarla öne çıkan bir çarşı, kişinin ruh dünyasını sıkar, daraltır.

Bir yerleşim yerinde uzun süre ikamet ediyorsak, oraya kendi kültürümüzden, ahlak anlayışımızdan bir şey katmak zorundayız. Sadece, başı yerde her gün aynı yoldan geçen, her akşam bulvarında adımlayan, çeşmesinden su içen müdavimler olmaktan çok, şehri hayat felsefemiz, estetik yaşantımız, ahlaki değerlerimiz de inceden inceye dekora etmeliyiz.

Tarihi kültür başkentleri bu anlayışın eseridir. Uzun bir zaman dilimin mekânla buluşup dost olmasıdır. Akşamdan sabaha, bugünden yarına medeniyet inşa ve tasavvur edilmez. Şam, Kahire, Bağdat, Kurtuba ve nihayet Aziz İstanbul?umuz, bu anlayışın mekânlaştığı nadide hayat iksirlimizdir. Şair, İstanbul için ?Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar? tanımlamasını yapar. Doğu medeniyetini, sokak ile bütünleştiren anlayış, adeta küçük mekânların çokluğu ile büyüyen, doğu dünyasına karşılık, batı dünyası da, cadde ve bulvarları öne çıkartır.

Darende?miz; İnanç turizminin büyük kenti olmaya aday yerleşim yerlerimizden biridir. Özellikle son zamanlarda aldığı ziyaretçi sayısında, geleneksel hale gelen, ?Somuncu Baba ve Hulusi Efendi Kültür Etkinlikleri?nin payı tartışılmaz. İlçede lokomotif görevi yapan, bu kültürel etkinlik sayesinde olsa gerek, yıllık ziyaretçi sayısında, ilçemizin toplamda yani ilçe olduğu tarihten bu yana aldığı ziyaretçi sayısını geçmiştir, eğer mübalağa yaptığım düşünülmezse.

İlçemizin şehircilik açısından avantacı, ?Batının doğusu? olmasıdır. Gerçi bütün yerleşim yerlerinin yönü ve gelişmesi, batıya olmuştur. Kültürel anlamda batı medeniyeti değil, mekan ve coğrafya anlamında da kastedilir. Hava akımının sürekliği, alt yapının kolay ve ucuz olmasından tutunda, çevreyi kuş bakışı tarassut etmesine varıncaya kadar etkilerden bahsedilir.

İlçemizden geçen günlük araç sayımız hiçte küçümsenecek türden değildir. Binleri aşan bir sayıdan bahsedilir. Eğer iddianız büyükse, tavrınız ve tedbirlerinizde büyük olmalıdır. Darende?de yaşamak, Darende?yi yönetmek, gelişimi hızla olmasa da, içten içe büyüdüğünü gösteren, büyük şehir ayarında ve değerinde bir yer diye düşünüyorum. Hemen karşı çıkılmasın, canım hani nerede AVM?ler, büyük bowling merkezleri, çocuğunuzu alıp, gün boyu eğleneceğiz merkezler, gösteri ve sinema salonları, kitap ve sahaf çarşıları, yürüyüş yolu ve gezi parkurları yok, diye itirazda bulunabilirsiniz. İşte Darende?mizi buralardan ayıran inanç turizminin büyük kenti olmasıdır, dememiz, huzurun ve sükûnetin, otuz yapraklı gül şehri olmasındandır. Zira gül dalında güzel, taş yerinde ağırdır.

Şair Hayalî?nin şu beyiti hislerimize tercüman olsun;

Cihân ârâ cihân içindedür arayı bilmezler

O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler