M. Nazmi Değirmenci


Seçilmenin de bir etik davranışı olmalı


Başkanlık aday adayları siyasi çalışmalarını yoğun tempoda sürdürüyor. Parti içi siyasal mücadele daha zor. Aynı programla hareket eden bir partinin aday adayları arasındaki mücadele nasıl olur, nasıl yapılır. Eller kollar bağlı, yanlış yapanın eleneceği bir satranç oyunu. Bu çizgide kim kendini yukarı iyi anlatır veya anlattırırsa ipi göğüsleyen o olur. Veya oluyor. Takdir edilecek bir gerçek var ki, dışarıdan kolay görünse de, bu zor hizmet alanında siyasete soyunarak, memleketimize hizmet etmeye talip olan bu memleket sevdalısı hemşerilerimi gönülden kutluyorum, onlara sağlık başarı diliyorum. Şuna inanıyorum ki, halka hizmet için atılan her adım talibini Hakk?a yaklaştırır.

Siyasi çalışmalarda bir yumuşama görünmekte, propagandaların yönü yöntemi tekniği değişti. Siyasi çalışmalarda gelinen yolu değerlendirirsek, daha önceleri ne katı bir çizgide siyaset yapılmış. Ben üstünüm, asilim, tahsilliyim, dolayısıyla benim bir oyum beş oy, on oy sayılsın, ben köydeki çobanla eşdeğer olamamalıyım gibi safsata dolu söylemleri konuşanlar yayımlayanlar yok artık. Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü mücadelesinin önceliği bu olmalı. Bir akrabam Almanya?da çalışmıştı. Diyor ki, bir sabah cumhurbaşkanının değiştiğini söylediler, seçimler yapılmış, sayılmış açıklanmış bizim haberimiz yok, bu kadar rutin, sıradan bir vatandaşlık görevi. Seçimler kişileri değil halkı kucaklarsa bu rekabet azalır, bireyler ortalıkta dolanmaz herkese mendil sallamaz. Seçim arifesi bir gerginlik, seçim sonrası yıllarca süren küskünlükler yaşanmaz artık.

Seçilmenin de bir etik davranışı olmalı. Seçilmek isteyenler ürettikleri çeşitliliği artırılmış maddi, manevi propagandalarla, siyasi çalışmanın içinde olmalılar, ama bunu yaparken unutulmamalı ki, toplumun özel olan bazı değerleri siyaset uğruna feda edilmemeli, kullanılmamalı, siyasetin dişlileri arasına atılmamalı. Bu özel değerler siyaset üstüdür, siyaset üstü kalmalı, her kesimi bütün insanlığı kucaklamalı. Darende?mizde Somuncu Baba, Hulûsi Efendi, Hulûsi Efendi Vakfı siyaseten bakılacak, siyaseten konuşulacak, siyasi rant için ziyaret edilecek yer olmamalı. Burası herkesin benim diyebildiği, gönüllerin inceldiği, huzur bulduğu, siyaset üstü bir mekân, bir makam, bırakalım da öyle kalsın. Bırakında insanlık idealinin yeri olsun. Kişiler, partiler, seçimler başkanlar, gelip geçer, kalacak olan bir Muhammedi emanetdir. Nasıl olurda gül kokan bu gülistanı siyasallaştırır veya buna çabalarız.

Aylardır Hulûsi Efendi Vakfı?nda bunun mücadelesi veriliyor. Her gelenin bir başka hesabı var, her şeyi kendine göre düşünüp kendince yoranlar, kendi anlamak istediği gibi anlatıp, o doğrultuda eşine dostuna anlatanlar var. Ne yapmalı, ne demeli. Siyasi hesaplarla gelenler ?sanki vakıfta siyasi icazet dağıtılıyormuş gibi buradan referans alma? peşinde. Vakfın böyle bir misyonu yoktur, buna ihtiyacı da... Vakıf gönüllere yönelmiş bir hizmet kervanı. Siyasi amaçla gelip bir çay ikramı sonrasında ?bana izin çıktı vakıf arkamda? gibi abartılı ifadelerle o güzide kurumu, siyasallaştırıp kişiselleştirmek hiç kimsenin hakkı değildir. Lütfen vakıf üzerinden siyaset olmasın, vakıf siyasete alet edilmesin. Bırakın vakıf hepimizi kucaklasın, o hepimizin olarak kalsın, kapısı her kula açık olsun. Sizlerde çok normal karşılarsınız ki, bu seçim ayında vakfa siyaset için gelenler kabul görmezler.

Malatya?dan dört arkadaş Darende?ye gitmek için yola çıkarlar. Yolda içlerinden biri ?Sizler ne güzel Hulûsi Efendi?nin yanında hizmet ediyorsunuz, çay dağıtıyor ne iş olsa koşuyorsunuz. Ben kenarda gıpta ederek size bakıyorum.? der. Darende?ye gelirler Hulûsi Efendi?nin huzurunda otururken Hazret şöyle söyler, ?Oğul buraya kim benim derse onun olur. Burada hizmet söylenmeden yapılır.? O halde buraya benim demek önemli, bunu diyebilmek, ona hizmet etmek, onu kollamak gözetmek önemli.

Yaşadığımız bu zor, hırs ve ihtiras dolu zamanda, eserleri, örnek yaşamı, tavsiyeleri ile insanlara yol açmış olan Hulûsi Efendi ve onun çizgisinden hareket eden Hulûsi Efendi Vakfı, insanlık emanetidir. Hiç birimizin bu vakfı siyaseten bireysel menfaatlerimiz için kullanmaya hakkı yoktur. Eğer amaç vakıfla yan yana olduğunu göstermek ise bir defayla rengine boyanılmaz.