Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s.) 76 yıllık ömründe bir insanın yapması hayli güç işleri başararak gerçek âleme göçmüştür. Geride büyük eserler bırakmış, sadaka-i cariyeler ihdas etmiş; bugün olduğu gibi kim bilir ilerde daha nice hayırlı ve mutlu günlerin yaşanılmasını sağlayacak olan bir kişidir. O gönlünü Allah sevgisiyle doldurmuş ve bu sevginin, insanı gerçek manada sevmekten geçeceğine inanmıştır. İnsanı sevmenin; insanı insan olma şuuruna sahip olgun birer kişi hâline getirmekle, kemal sahibi yapmakla, ilim ve irfan ehli olmasını sağlamakla mümkün olacağına âdeta iman etmiş bir kişidir. O hayatının büyük bir bölümünü ilme, irfana adayarak, bizzat insanı eğiterek geçirmiş; Hak rızasını ilim, irfan ve irşadda arayıp bulmuş bir bilge şahsiyettir. Çok sayıda ilim ve irfan hizmetinde bulunmuştur. Bu işlere verdiği önemin bir belirtisi de kendisinden sonra da onun eğitiminden, rahlesinden, dersinden meşk almış kişilerin onun yolundan gitmiş olmalarıdır. Onlar onun istediği şekilde şu anda olduğu gibi ilerde de nice ilim ve irfan yuvaları kuracak ve onun ruhunu şâd edeceklerdir.
İLİM ve İRFAN EHLİ YETİŞTİRDİ
Bugünkü Darende onun eseridir. Darende’de yeni yapılmış veya ihya edilmiş ne varsa altında ya bizzat o veya onun gayreti, teşviki vardır. Tasavvufta gaye; insanı yükseltmek, iyi bir Müslüman yapmak, onu Allah’a yaklaştırmak ve hatta her zaman ve her mekânda kulu, Allah’la beraber olabileceği mertebeye ulaştırmaktır. Bu mertebeye yükselmiş ve Müslümanlığı tam manasıyla yaşayacak olgunluğa ulaşmış mü’min kişiler etraflarına nur saçarlar. Böyle inanmış kimselerden oluşmuş bir millet düşününüz. Orada cehaletten, geri kalmışlıktan söz etmek mümkün müdür? Osman Hulûsi Efendi de milletimizi böyle üstün vasıflı kimseler olarak görmek istiyordu. Bunun için o, büyük bir eğitim seferberliğine girişmiştir. Bununla ilgili olarak muhitinde hangi dernek, hangi cemiyet veya vakıf varsa, bakıyorsunuz oranın ya başkanı veya üyesidir.
İlim, irfan ehli yetiştirmek eğitimle mümkündür. Eğitim bugün memleketimizde örgün ve yaygın bir şekilde yapılmaktadır. Devletin resmî müesseselerindeki örgün eğitim yanında, daha çok halkın desteği ve gayretleri ile faaliyet gösteren kurslar, camiler vb. yerlerde yaygın bir eğitim faaliyeti yapılmaktadır. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi bu iki tarzda yapılan faaliyetlere de katkıda bulunmuştur. Bundan dolayı da Millî Eğitim Bakanlığı’nın başlatmış olduğu eğitim kurumlarını yapma seferberliğinde (1984), dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Çankaya Köşküne davet edilen eğitime önderlik eden insanlar arasında kendisi de bulunmuştur. Hulûsi Efendi Hazretleri bu davette Malatya ilini temsilen bulunmuş ve eğitime katkılarından dolayı da kendisine bir plaket verilmiştir.
Aslında tekkeler de birer ilim ve irfan müesseseleridir. Osman Hulûsi Efendi binlerce müridini bizzat irşad etmek suretiyle bir eğitimci fonksiyonu üstlenmiştir. Bugün onun irşadından yetişmiş birçok kişi onun yolundan giderek vatan ve milletine katkıda bulunmaya çalışmaktadır. Bu ne büyük bir hizmet anlayışıdır.
Darende’de açılmasına vesile olduğu İlahiyat Fakültesi, müşahhas müesseseler olarak karşımıza çıkan müesseselerin en büyüğü ve en anlamlısıdır. Onun ve yetiştirdiği olgun insanların Darende’ye kazandırdığı ilim ve irfan yuvaları bununla bitmemektedir. Bakınız Darende İmam Hatip Lisesi, İmam Hatip Lisesi Öğrenci Yurdu, Şeyh Hamid-i Veli Camii’nin ihyası, Endüstri Meslek Lisesi ve Sadrazam Mehmet Paşa Kütüphanesi’nin kurulması; büyüklü küçüklü çeşitli okulların inşaatlarına katkıları, onun bizzat gerçekleştirdiği faaliyetlerindendir.
Gerçekten de Darende ve çevresindeki hemen hemen bütün hayır işlerinde Hulûsi Efendi’nin olması, onun ne kadar aktif bir insan olduğunun delilidir.
Hulûsi Efendi Hazretleri’nin bu tür hizmetlerini anlatmakla bitiremeyiz. Çünkü kendisi yirmiye yakın derneğin başkanlığını yapmış ve birçok okulda, “Okul Aile Birliği”ne başkan seçilmiştir. Kısacası bir insan için yapması gerekenden kat kat fazlasını yapmış ve birçok hayır faaliyetlerinde bulunmuştur. (Aksoy, Hasan, “Osman Hulûsî Efendi Hazretlerinin İlme Verdiği Değer ve Önem”, Somuncu Baba ve Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Sempozyum Tebliğleri, Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı Yay., Ankara 1997, s. 161.)
“BU PARAYA İKİ KURBAN ALIN KESELİM”
Osman Hulûsi Efendi, sosyal yönü çok gelişmiş bir insandı; yapmış olduğu hizmetler gerek millet tarafından gerekse devlet tarafından takdirle karşılanmıştır. Bir sevgi ve hoşgörü sembolü olan Hulûsi Efendi herkes tarafından sevilen ve hürmet edilen mümtaz şahsiyetlerdendir. Onun içindir ki devlet ricalinden ve siyasî parti başkanlarından, milletvekillerinden birçok insan çeşitli tarihlerde ziyaretine gelmiş sohbet ve tavsiyelerinden istifade etmişlerdir. 1983 yılında bir siyasî partinin başkanı olan merhum Turgut Özal da, Prof. Dr. Erdal İnönü de Hulûsi Efendi’yi ve Somuncu Baba Külliyesi’ni ziyaret edenlerdendir.
Her siyasî fikre mensup olan insanlar ziyaret edip buradaki hizmetleri takdirle karşılamışlardır. Zaman zaman ülkemizdeki politik düşüncenin bazı zaaflarının tesirinden olmalı ki bir takım vaatler yerine getirilmemiştir. Tabiî ki bu hususlar bazen Hulûsi Efendi’yi müteessir etmiştir. Konu ile alakalı bir hatıra şöyledir:
1977 yılında Darende’ye temeli atmak üzere zamanın hükümet erkânından iki bakan gelir. Hulûsi Efendi o gün cebinden maaşının tamamını çıkararak sonraları İlahiyat Fakültesi olacak yurt binasının temelini hazırlayan ustaya verir: "Al bu parayı iki koyun al, bizde İlahiyat Fakültesi’nin temel hazırlıklarını bitirip Bakanlar geldiklerinde buranın da temelini atalım." diye buyurur. Hazırlıklar yapılır. Yeni binanın temel atma merasimine geçilir. Orada bakanlardan biri bir konuşma yapar. Daha sonra Hulûsi Efendi`nin davetine binaen "Hocamın bir çayını içelim" diye Devlethaneye çıkarlar. Orada bakanlardan biri "Maşallah Hocam, devletten hiç yardım almadan devlete bu kadar güzel hizmetler yapmışsınız. Sizleri tebrik ederim. Yeni başlanan inşaatın demir ve çimentosunu da biz verelim" der. Hulûsi Efendi de buna çok memnun olur.
Bir hafta sonra da belediye başkanı seçimleri vardır. Aradan bir kaç gün geçer Osman Hulûsi Efendi: "Bakanlar söz verdi biz Ankara`ya gidiyoruz, inşaatın ihtiyaçlarını temin edeceğiz" der; Ankara`ya hareket ederler. İlgili bakanla görüşüp, verdikleri sözü hatırlatarak yardımları almaya geldiğini söyleyince Bakan Bey: "Hocam bizim size yardım edebilmemiz için Belediye Başkanlığını bizim partinin adayının kazanması lazımdı. Biz size yardım yapamayız" deyince Efendi Hazretleri çok müteessir olur ve şu beyit doğar:
Olsalar da başına altundan tâç
Allah kapılarına etmeye muhtaç
Darende`ye döndüğünde bu beyti tekrar ederek: "Bunu bir kenara yazın" dedikten sonra "Bunların içi dışına uygun değil oğul" diye buyurmuşlardır.
ONUN EĞİTİMCİLİĞİNİ TAKDİR EDENLER
“Muhterem Hulûsi Efendi Hocamızın bu güzel kütüphanesi, Türk İslâm kültürünün eşsiz eserleri ile dolu, Türk milli eğitimine çok büyük yardımlarda bulunan Hulûsi Efendi’ye teşekkür borçluyuz. Nasıl yardımlarıyla Endüstri Meslek Lisesi, İmam Hatip Lisesi ve diğer birçok müesseseler yapıldıysa, inşallah İlahiyat Fakültesi de kurulacaktır.
Muhterem Hocamıza tekrar şükranlarımı sunar, dualarını esirgememesi dileğiyle uzun ömürler niyaz ederim. Hürmetlerimle. 19 Kasım
Hasan Celal GÜZEL
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı
“Muhterem Hacı Hulûsi Ateş Hocamızı ziyaret etmekten duyduğum memnuniyeti bilhassa belirtmek istiyorum. Özellikle İmam-Hatip Lisemize yaptıkları değerli hizmetlerini ve bir İlahiyat Fakültesi açılması hususundaki samimi gayretlerini görmekten mutluluk duydum.
Dualarını diler, Cenabı Hak’tan Zât-ı Âlilerine hayırlı ve uzun ömürler niyaz ederim. 26.1.1989”
Halil HAYIT
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Din Eğitimi Genel Müdürü
“Muhterem Gönül Dostumuz,
Hulûsi Efendi, sevgi, hoşgörü ve yardımseverliğin, edebin ve maneviyatın asrımızda sönmez bir meşalesi ve sembolüdür.
Kendisine uzun ömürler, sağlıklar diliyorum. Yardım ve hizmetlerinin daim olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Sevgi ve Saygılar.”
Mehmet YAZAR
Devlet Bakanı
“Muhterem Hulûsi Ateş Beyefendi Hazretlerini ziyaretimizde “İlim rütbesi rütbelerin en yücesidir.” ışıklarını, kütüphanesi ve müzesinde müşahede etmek ve insan hayatının vazgeçilmez unsurlarından;
Bilmek, inanmak, düşünmek ve çalışmak ruhunu yaşam ve çalışmalarında görmekle müftehir oldum.
Aziz vatanımızın muhtaç olduğu eğitim ve kültür hizmetlerine katkıların ve hizmetlerin en mukaddesi olarak mütalâa ettim.
“İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olanıdır” hadisi şerifinin ışığında devam eden hizmetleri her türlü takdirlerin üstünde olup başarılarının devamını, Cenab-ı Hakk’tan niyaz eder,
Hayra matuf hizmetlerin daha nice yıllar devamı için hayırlı ömürler diler, en derin hürmetlerimi sunarım. 23.9.1987”
M. Mehdi Sungur
Emekli General
İLERİ GÖRÜŞLÜ, İNSANLIĞA HİZMET AŞKI İLE DOLU
İlçenin yüz akı olan bu güzel hizmetlerin ve eserlerin meydana getirilmesinde babasının 1990 yılında ahirete irtihalinden sonra Hamid Hamideddin Ateş Efendi’de eğitim alanındaki yaptığı çalışmalarla örnek bir hizmet anlayışı sergilemiştir. Çünkü o, vatan sevgisinin imandan geldiğini bilen ender şahsiyetlerdendir. Babasının ve ecdadının izinden yürümektedir. Hizmetler yapılacağı zaman gerekli teknik kişilerle görüşür, konu hakkında gerekli araştırma ve incelemeleri yaptırır, mimar ve mühendisler tarafından projelendirir. Hizmetlerin daha önceden planlanması ve programlanarak yapılmasını sağlar. Teknik konuların muhakkak bu konuda uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılmasını sağlar. Sanatın ve sanat erbabı insanların onun yanında ayrı bir değeri vardır.
İlim ve bilim adamlarına babası Osman Hulûsi Efendi gibi çok saygı gösterir ve önem verir. Cehaletle savaş için eğitim hizmetlerinin gelişmesi hususunda önemli gayretleri vardır. Bütün insanlığa hizmeti, Allah’a hizmet kabul eden bir felsefeyi benimsemiştir. Her türlü hayrî ve sosyal hizmetleri devam etmektedir. Vakur kişiliği ile etrafına örnek olan bir şahsiyet, insanların ihtiyaçlarına göre projeler üreten bir düşünce mimarı, herkesi kucaklayan bir yelpazeye sahiptir. Yazımızı bitirirken, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Şarlak’ın kaleme aldığı satırları sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Darende’deki bütün eğitim kuruluşlarına büyük destek ve yardımları olan, eğitim amaçlı pek çok yapıtın tamamlanmasını sağlayan ve vasiyetinde sağlık kuruluşlarının yapımını isteyen ileri görüşlü, insanlığa hizmet aşkı ile dolu Osman Hulûsi Efendi’yi buradan rahmetle anıyorum. Mevla’mızın onu ebedî istirahatgâhında mükâfatlandırmasına dua ediyorum.
Yaptıkları hayırlı işler için şükranlarımı sunuyorum. Değerli evlatlarına en iyi dileklerimi ve hayır işlerinde babalarının yolunu izlemelerini diliyorum.
Allah razı olsun. 21.10.1996”
Prof. Dr. Ömer Şarlak
İnönü Üniversitesi Rektörü
Fotoğraflar için tıklayın