Cemil Gülseren


Gönül ne der?


Olduğumuz hal ile olacağımıza varamayız. Olduğumuz yerde kalırsak olmamız gereken yere ulaşamayız. İyi, güzel, hoş da hırs bunun neresinde? Risk nedir, cüret nasıl bir şeydir? Bilen var mı?

***

Tartıştığınız "budala" ise farkı kim belirleyecek? Dışarıdan gören sizi ayırt edemezse vay halinize, vay size… Görünmeyene inanmak zordur. Görünene herkes inanır. "Görmediğime inanmam." Diyene de ben inanmam doğrusu..Yalancının biridir. Dikkat toplamak ister. Önemsizin biri aslında, önemsenmek ister. Anlayın işte. Başkalarının görmediklerini görürseniz maksat hâsıl olmuştur zaten. Ya kalp gözünüz açıksa sözün bittiği aklın kenara çekildiği yer orası.

***

Kendi çizgimdeyim. Bu yetmez. İlla ki başkasının çizgisinde olacaksın ki adam olasınız. Buyruk almaya alışık olanlara söyleyin. Bu devirde kendi halinde olmak, kendi işinde başarılı olmak artık ölçü değil. Şimdi şöyle de diyebiliriz. Başarı istediğinizi elde etmenizdir. Mutluluk ise elde ettiğinizle yetinmenizdir. Bu durumda kanaat ile mutluluk ayrılmaz ikilidir. BENCE başkalarıyla mukayeseyi abartan kesin mutsuz olur. Ya da kendini beğenmişin biri… En iyisi mi biz kendimiz olalım. Ben, yine ben, yine ben.Yani herkes sadece kendisi olsa yetecek.

***

Gülenlere "deli" demek bize özgü mü yoksa? Bir adım daha ileri gidip "Deli gibi ne gülüyorsun ?" deriz. Ağlayanlara bir lafımız yok. Somurtmak akıllı işi mi?

***

Derman istiyorsun elbette. Derdin belli o halde. Mevlana diyor ki:"Ne insanlar gördüm. Üstlerinde elbise yoktu; ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu." Şimdi soru cümlesi geliyor: Gördüğünüz elbiselerin içinde kaç insan var?

 

BAŞKALARI NE DER?

Gazeteci –Yazar Ahmet Selim "…Kimse bindiği dalı kesmez ama herkes başkasının bindiği dalı kesmeye çalışınca kendi dalını da başkasının kesmesine razı oluyor demektir ki aynı derecede aptalcadır." Demiş bir yazısında. Aslında aldattığımız, aldandığımızdır. Mutlaka bir yerde adalet yerini bulacak ama mutlaka. Adaletsiz olmaz, adalete de adil olmak yaraşır doğrusu.

***

Sanatçı Erol Evgin öyle bir yorum yapıyor ki şapka çıkarılır. " Biz ruhları sallıyorduk şimdikiler bedenleri." Popüler müziğin usta ismi,ruhu geri plana atıp bedene odaklanmakla suçladığı günümüz müziğinin gidişatından pek memnun olmadığını görüyoruz. "Şöhret âfettir." Derlermiş evvelden Şimdiki gidişat neye alâmet? Rezaletten öte felaket.

***

Bir münevver kadın edibimiz: "Efendim hatıra yazmak gençliğe, çocukluğa özentidir." Geleceği yazarsanız proje derler. İleri bakarsın, öngörürsün. Bu defa da bilim kurgu derler. Yazılanların çoğunluğu zaten hep mazidir. Bugünü yazıyorsun değil mi? Sen onu okuduğunda o da mazi olur. Yarın olunca bugün de dün olacak.

***

İlk papirüslerin tozu silkelenip, üflenip de okunduğunda o tozların altından ne çıkmış biliyor musun? "Ne olacak bu halimiz? Galiba dünyanın sonu geldi." Tarzından cümleler okunmuş. İKİBİN yıl önce de insanlar aynı sızlanmaları dile getirmiş, aynı sitemleri yapmışlar.

Aslında dünyada söylenmemiş söz kalmamıştır desek yalan olmaz, yanlış olmaz. Hem de yazılmamış düşünce de… Ama nokta konulmaz. Noktayı biz koyamayız. Her devrin nesli söyleyecek, yazacak, okuyacak. Fakat unutulmaya ki HER YENİ İLK DEĞİL.