Cemil Gülseren


Ne olur ne olmaz


Çok duyarız ulu orta yuvarlarız işte:

“Bizden adam olmaz.”

-Siz kimsiniz?...

*   *  *

En bildiğimiz “olmaz” ne biliyor musunuz? “Zorla güzellik olmaz.” Hepimizin dilinde. Doğrusu hepimizin de işine geliyor. Zorda kalınca söyleyiver gitsin. Maymuncuk gibi demeyeceğim o her kapıyı açarken bu söz her kapıyı kapatır. Zorla mı canım? Ne demek?

-Biz de zorlama yok.

-Sen öyle san.

*   * *

Alın size bir tane daha; “Kuyma suyla değirmen dönmez.” Ben bu söz üzerine kitap yazarım be. Ha burada – yazılarımdan (çoğunlukla denemeler) bir araya getirilmiş olan bir seçkidir diyeceğim - kitabım da baskıya hazır ama bastıramıyorum. Neden derseniz öyle bol param yok onu bastıracak bu bir, ikincisi ben yazmayı seviyorum. (Diyeceksiniz şimdi tilki uzanamadığı üzüme korukmuş der.) Bazıları da yaymayı, yayınlamayı zevk edinmiştir..Ödünç suyla değirmen dönmez sözü hem birinci şıkka hem de ikinci şıktakilere uyuyor.. İkinciye neden uyuyor derseniz yazacaksanız ÖZGÜN yazın. Siz yazın. Öyle derleme, toplama, yırtma, yapıştırma ile yazarlık olmaz.. Antoloji hazırlayanlar, yayınlayanlar kendilerini şimdi telif eser sahibi ile bir mi görüyorlar? Avunsunlar. Editörlük akademik çevrelerde puan getiriyor. Doğrudur. Ama hak mıdır, adalet midir? Makale yazandan daha çok kredileri var. Başkalarının, okuyanların “iyi, güzel” diye nitelendirdiği bir yazıyı yazmanın hazzı ve de sırrı “kendimiz olmaktan” geçer. Özgün olmak böyle bir şey.

*   *  *

Devam edelim olmazları sıralamaya: Elden gelen öğün olmaz. Aslında hep veren olabilsek değil mi? Alan el değil, veren el olun der dinimiz, imanımız. Uygulama öyle mi? Zaten elden gelen öğün de vaktinde bulunmazmış.

*   *  *

Asıl-nesil için de bir tekerlememiz olacak. Ne güzel dizilmiş sözler:

Asıl azmaz, bal kokmaz; Kokarsa yağ kokar çünkü aslı ayrandır. “ Soğanı çekerler köküne bakarlar.” Sözü ile “Ne idüğü belirsiz.” Sözünü yan yana biz getirdik siz ise düşünün. Hiç sarımsaktan gelin olur mu? Olmaz. Haydi oldu diyelim olmaz ya. Sarımsağı gelin etmişler de 40 gün kokusu çıkmamış. Aman gençler, evlenecekler, siz siz olun her konuda efelik edin, yiğitlik taslayın, kanınız ne denli deli aksa da şu evlilik konusunu sadece “Biz birbirimizi seviyoruz.”la sınırlamayın. Bu yetmez. Parayla saadet olmaz. Cinselliği parayla yaşayabilirsin, o nefsinin bileceği iştir, onun alışverişidir. İki gönül bir olunca samanlık seyran olurmuş yalan masallarda bile kalmadı bu söylem. Kanmayın, inanmayın. Hiç gerçekçi değil. Ölçün, biçin, düşünün, taşının ama mutlaka büyüklerinize danışın. Tanışmakla yuva kurulamaz ille danışacaksınız. Kırk günden sonra çıkacak kokuları onlar hisseder. Sarımsaktan gelin olmaz; soğandan da erkek olmaz. Olursanız sizinle kafa bulurlar soğan erkeği diye. Ben derim ki: Haramdan helale “hayır” gelmez. Helalden harama hiç geçilmez.

Dedem Korkut demiş: Güveyi oğul olmaz. Kül tepecik olmaz bir de eski dost düşman olmaz. Neyse biz gelinlerle güveyleri azcık rahat bırakalım. Onlar mutlu ise yeter, gerisi keyfe keder. Aslında çok karışıyoruz çook. Soğanın sıkından seyreği iyidir. Az gidip gelmeli.

Külü bilir misiniz evvelden bulaşıklar onunla yıkanırdı. Hâlâ büyük yemek kazanlarının altı köylerde çamur haline getirilmiş külle sıvanır. İşte bu kül, o kül. Ne kadar yığarsan yığ yel alır gider miras malı gibi.

Dostlara gelince; Şarkılarda çok yinelenir: Unutulur birer birer eski dostlar, eski dostlar. Balı da eski petekten yemek makbuldür. Kaldıysa eski dostunuz gidin, sorun, sual edin. Hele de baba dostu varsa hürmet edin. Ey yükselen yeni nesil! Hürmet nedir bilir misiniz? Hürmet etmeyen hürmet göremez de.

Başka başka neler olur, neler olmazmış bakalım:

Kurban etiyle it tavlanmazmış. O zaman zekatla da cömertlik olmaz. Borcun o senin. Bahşiş atın dişine bakılmazmış. Şimdiki nesil atı at yarışlarında görüyor. Hediyelerin de değiştirme kuponları var. Bir söz daha haybeye gitti. Kediden aslan olmaz denir. Hele şimdiki ev kedileri yok mu en fazla balkona konan serçelere ancak görünebilirler. Güvercinler bile takmıyorlar onları.

İnsanları ise “Aslanım benim” derler gaza getirirler. Bir de “Olmaz olmaz demeyin, 0lmaz olmaz” Diyerek cesaretlendirirler. Şansınızı deneyin. Olmazsa kısmet böyleymiş. İşin rast giderse şanslısın, gitmezse akacak kan damarda durmazmış söylemiyle teselli ederler geçiştirirler sizi.

Ben yine de en sevdiğim “OLMAZ” ı yadınıza getirmek isterim:

Zulm ile âbâd olunmaz. Ahirlerinin ne halt olduğunu biz görmesek de.

 

cemil.gulseren@usak.edu.tr